Gazze ve Doğu Türkistan, coğrafi olarak birbirinden uzak olsa da, insanlık tarihinin en acımasız yüzünü gözler önüne seren ortak bir trajedinin merkezinde yer almaktadır. Bu iki coğrafyada yaşanan sorunlar, uluslararası hukukun çiğnenmesi, insan haklarının sistematik olarak ihlali ve siyasi güç oyunlarının acımasız sonuçları hakkında önemli dersler vermektedir. Bu makalede, Gazze ve Doğu Türkistan'da yaşanan sorunların ortak noktaları ve bu durumun uluslararası toplum üzerindeki etkileri incelenecektir.

Gazze'de İnsanlık Dramı

Gazze Şeridi, İsrail işgali altında yaşayan Filistinlilerin yoğunlukta olduğu bir bölgedir. Uzun yıllardır süren abluka, sık sık yaşanan çatışmalar ve insani yardımın engellenmesi nedeniyle Gazze halkı, temel yaşam ihtiyaçlarından yoksun kalmakta ve ciddi bir insani krize maruz kalmaktadır. Sağlık hizmetlerine erişim sınırlı, su kaynakları kirlenmiş ve ekonomik faaliyetler felç olmuştur. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar başta olmak üzere tüm halk, derin bir psikolojik travma yaşamaktadır.

Doğu Türkistan'da Kültürel Soykırım

Doğu Türkistan (Sincan), Çin Halk Cumhuriyeti'nin batısında yer alan ve Türklerin yoğunlukta olduğu bir bölgedir. Çin hükümeti, Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri ve diğer azınlık gruplarına karşı sistematik bir baskı ve asimilasyon politikası izlemektedir. Toplama kamplarında tutuklamalar, zorla çalıştırma, kültürel mirasın yok edilmesi ve dini özgürlüklerin kısıtlanması gibi ağır insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. (yapıldığını gözler önüne seren binlerce kaynak var.). Bu durum, uluslararası toplum tarafından "kültürel soykırım" olarak nitelendirilmektedir. 1(Kısa ve net bir cümle aktarmak istiyorum. (Doğu Türkistan’da soykırım var) (Tartışmaya kapalı ve bugün değil yıllardır devam etmekte.)

Ortak Noktalar ve Nedenleri

Gazze ve Doğu Türkistan'da yaşanan sorunların ortak nedenleri arasında şunlar sayılabilir:

-Uluslararası Hukukun Çiğnenmesi: Her iki bölgede de uluslararası insan hakları hukuku ve uluslararası hukukun temel ilkeleri açıkça çiğnenmektedir.

-Siyasi Güç Oyunları: Bölgesel ve küresel güç dengeleri, bu iki coğrafyada yaşanan sorunların çözümünde önemli bir engel teşkil etmektedir.

-İnsan Haklarının İhlali: Sistematik işkence, keyfi tutuklamalar, zorla kayıplar ve kültürel asimilasyon gibi ağır insan hakları ihlalleri, her iki bölgede de yaygın olarak görülmektedir.

-Medyanın Sansürü: Uluslararası medyanın bölgeye erişimi kısıtlanmakta ve yaşananlar hakkında doğru bilgiye ulaşım engellenmektedir.

Gazze ve Doğu Türkistan'da yaşanan insanlık trajedileri, uluslararası toplumun daha etkin ve kararlı bir duruş sergilemesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu sorunların çözümü için, uluslararası hukukun evrensel değerlerinin korunması, insan haklarına saygı gösterilmesi ve siyasi çözümlerin önceliklendirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, benzer trajedilerin farklı coğrafyalarda tekrarlanma riski her zaman mevcut olacaktır.

“Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır”