İmtiyaz Sahibi Şahin Enver AYDIN
[email protected]

Bilinçaltının Yaşamımıza Etkisi

17 Mart 2021 20:08

Yaşamımızın çok büyük kısmı, bilinçaltımızın etki ve hakimiyetinde otomatiğe bağlanmıştır.

Bilinçaltının kabul etmediği bir şeyi insan ne kadar isteyip, kendini zorlasa da veri tabanındaki program nedeni ile istediği istikrarı bir türlü sağlayamaz.

Dış dünyasında yapmak istediklerinin doğru olduğunu bilse de tüm zorlamalara rağmen onları istikrarlı bir yaşam felsefesi haline getiremez.

Örneğin, birçok kişi maddi, manevi kendisine verdiği zararları bilmesine rağmen aşırı yeme alışkanlığından kendisini bir türlü alı koyamaz.

Bu yüzdende zayıflama çabalarında istikrar sağlayıp istediği sonuca ulaşıp, başarılı olamaz.

Bu konuda bir süre çaba gösterip arzu ve isteklerini baskılayıp, diyet ve egzersiz yapsa da ardından verdiği kiloları kısa sürede fazlası ile tekrar alır.

Çünkü kişi iradesini kontrol ettiğini zannederken, aslında onu yöneten bilinçaltındaki, iç dünyasındaki yerleşik inançlarla oluşan programıdır.

Bilinçaltı beş duyu ile hareket eden dış dünyayı oluşturan üst bilince daima galip gelir.

Çünkü yeme alışkanlığı, bilinçaltının kabulü olmadan, zorlama yöntemlerle önüne set konulup, baraj oluşturulması ile baskı altına alınıp,

bir süreliğine değişse bile bilinçaltında kayıtlı olan yiyeceklerin tadlarının oluşturduğu haz ve zevk algısı ile oluşan şiddetli baskı,

en uygun fırsatı bulduğunda konulan barajı yıkıp geçerek oluşan eksikliği tamamlama yoluna gitmekte bu da verilen kiloların fazlası ile geri alınmasına neden olmaktadır.

Çünkü, bilinçaltı mevcut programı gereği, diyet sırasında yaşanacak kısıtlama ve sıkıntıların, yemek yiyerek alınan mutluluğu engelleyeceğine, bu durumunda mutsuzluk oluşturacağına inanmaktadır.

Bu durumun aksine BİLİNÇALTI İKNA EDİLİP İNANDIRILMADIĞI sürece, yapılan çabalar, nefsi baskılayıcı uğraşlar, akıntıya kürek çekmekten farksızdır.

Bunu değiştirebilmenin yolu veri tabanında kayıtlı olan tatların algısını tersine çevirmekten yani yediklerimizin zevk ve haz duygusu oluşturmadığını,

ağız tadını bozup, rahatsızlık oluşturduğunu bilinçaltına bir şekilde kabul ettirmekten,

 

onu bu duruma inandırmaktan geçmektedir.

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

Malatya'nın Gençleri, Depremin Gölgesinde Sporla Yükseliyor!
16 Eylul 2024 20:08

Başkan Er'in Yeni Malatya Spor Ziyareti: Gecikme mi, Zamanlama mı? Umut Işığı mı, Yoksa Teselli mi?
13 Eylul 2024 20:08

Yıkıntılar Arasında Umut: Malatya Esnafının Deprem Sonrası Mücadelesi
12 Eylul 2024 20:08

Malatya'da Deprem Sonrası Konteyner Kentlerde Yaşam: Geçici Yuvalardan Kalıcı Mutluluğa
09 Eylul 2024 20:08

Haksız Saldırılara Karşı Dimdik Bir Duruş: Başkan Sami Er
07 Eylul 2024 20:08

Malatya'da Yıkım Çalışmaları ve Kışla Caddesi'nin Yeni Yüzü: Bir Dönüm Noktası
06 Eylul 2024 20:08

Yeni Malatyaspor: Bir Depremin Gölgesinde Sürünen Bir Kaplan
05 Eylul 2024 20:08

Vedaların ve Yeni Başlangıçların Ayı : Eylül
05 Eylul 2024 20:08

Malatya Depremi Sonrası Sosyal Medya ve Bilgi Kirliliği: Bir Değerlendirme
03 Eylul 2024 20:08

Yapay Zekâ: Geleceğin Akıllı Asistanı
01 Eylul 2024 20:08

Bin Düşün Bir Konuş
30 Nisan 2021 20:08

Biliinçaltının Keşfi
21 Nisan 2021 20:08

DEĞİŞİM VE GELİŞİM BİLİNÇLİ ÇABA İSTER.
11 Mart 2021 20:08

Bilinçaltı Mekanizması
01 Mart 2021 20:08

Tüm Yazılar