ÇİFTÇİ EKİM YAPAMADI
Gündem, 02 Mart 2022 11:54Tarımsal girdi maliyetlerinin artmasıyla beraber çiftçinin üretim yapamadığını söyleyen Tüm- Köy Sen Malatya Şube Başkanı Ali Gürel, Tarım girdilerinin yüksek tutulduğu bu tarım politikaları sonucu çiftçi ekim yapamadı. Ektiği ekine yetersiz gübre atarak ekim yaptı. Dolardaki yükseliş sebebi ile başta mazot, gübre, elektrik ve tarımsal ilaçlar, hayvan yemleri her geçen gün zamlanmaya devam etti. Bu nedenle gübresiz ekim yapıldı ve tarların büyük bir kısmı boş bırakıldı dedi.
Tarımda kullanılan mazot, gübre, tarımsal ilaçlar, hayvan yemi vb. ürünlere yapılan zamlarla birlikte çiftçinin üretemez hale geldiğini ifade eden Şube Başkanı Ali Gürel, fiyatların uygun duruma çekilmesini ve üreticiye gerekli desteğin verilmesini istedi.
Gübrede yapılan yüzde 30 indirimin yetersiz olduğunu dile getiren Gürel, sulama suyunda kullanılan elektriğin yüzde 126 zamlanmasının, çiftçiyi üretmekten vazgeçirdiğini belirtti.
“DOLARIN DÜŞMESİ FİYATLARA YANSIMADI”
Doların düşmesiyle beraber tarımsal ürünlerde de düşüş beklediklerini söyleyen Gürel, “Üretici köylüler, büyük çıkmaz içinde, tarım girdileri yüksek olduğundan çiftçi artık ekim ekemiyor ve ektiği ürüne (arpa, buğday, tütün, meyve ağaçlarına vb.) gübre atamıyor. Başta mazot, gübre, tarımsal ilaçlar, hayvan yemi vb. ürünlere yapılan son zamlarla birlikte tarım ve hayvancılık yapılamaz hale geldi. Ülkemizde yakın döneme kadar tarım ürünlerinde kendi kendine yeten ve aynı zamanda dış ülkelere ihraç yapan bir ülke iken son 10 yılda kendisine yetemeyen ve tarım ürünlerini ithal eden bir ülke haline gelmiştir. Bu duruma gelmesinin nedeni hükümetlerin uyguladığı yanlış tarım politikalarıdır. Tarım girdilerinin yüksek tutulduğu bu tarım politikaları sonucu çiftçi ekim yapamadı. Ektiği ekine yetersiz gübre atarak ekim yaptı. Dolardaki yükseliş sebebi ile başta mazot, gübre, elektrik ve tarımsal ilaçlar, hayvan yemleri her geçen gün zamlanmaya devam etti. Doların düşmesi fiyatlara yansımadı. Bu nedenle gübresiz ekim yapıldı ve tarlaların büyük bir kısmı boş bırakıldı. Ayrıca dünya kuru kayısısının yüzde 85’ini üreten bir il olarak kayısı bahçelerinde sonbaharda kullanılmaya zorunlu olan ilaç ve gübre atılamadı. Böyle giderse ilkbaharda da atmayacağız, bu da kayısı üretiminde rekolteyi ve kaliteyi düşüreceği gibi ağaçlarda onarımı zor hastalıklar yaratacaktır” ifadelerini kullandı.
“Mazotun 17 TL’yi geçtiği dünyanın en pahalı mazotunu tüketen ülkenin çiftçileri ve üretici köylüleriyiz” diyen Gürel sözlerine şöyle devam etti:
“Gübrede yüzde 30 indirimler derde derman olmamıştır. Şöyle ki geçen yıl 150 TL olan üre gübresi yüzde 30 indirimli 460 TL, DAP taban gübresi geçen yıl 160 TL iken yüzde 30 indirimle 460 TL, amonyum sülfat geçen yıl 80 TL iken bu yıl yüzde 30 indirimli hali 340 TL, 2 bin 626 can gübre geçen yıl 85 TL iken yüzde 30 indirimli 310 TL, bin 515 gübre geçen yıl 85 TL iken bu yıl yüzde 30 indirimli 460 TL’dir. Nerede bunun indirimleri. Tarım Kredi Kooperatifleri’nin bu alt taban fiyatlarına bakıldığında bile bugün yüzde 300 zamlı almaktayız. Piyasa satışları ise bu yüzde 300 zammın daha da üstünde fiyatlar sunmaktadır. Gübre fiyatları indirildi diyerek biz çiftçilerle alay edilmektedir. Sulama suyundaki elektriği yüzde 126 artırmak demek ‘tarlaları sulamayın, üretmekten vazgeçin’ demektir. Bir çiftçinin ortalama 4-5 ay bir tarlayı suladığı düşünülürse, bu zamlar doğrultusunda tarlasını satsa elektrik ve su borçlarını ödemeyeceği anlamına gelmektedir. Hayvansal yemlerin 50 kilogramlık torbası 80 TL den 240-280 TL fiyatlarına ulaşmıştır. Bu fiyatlarla süt ve et üreticisine üretime devam et demek akıl işi değildir. Diğer taraftan, üreticiler tarım kredi ve bankalara olan borçları nedeniyle icralık duruma düşmüşlerdir. Traktörlerine, zirai ekipmanlarına icra yoluyla el konulmaktadır.”
“KÖYLÜYE UCUZ GÜBRE VERİLMELİDİR”
Üretime devam edebilmek için çiftçinin desteklenmesi gerektiğini belirten Gürel, “Üretimin yapılması, üreticinin para kazanması, tüketicinin uygun fiyattan ürün bulması için tarımın desteklenmesi gerekiyor. Bu da mazot, gübre, ilaç, tohum, elektrik vb. girdilerde başta ÖTV ve KDV’nin kaldırılması gerekiyor. Fiyatların uygun duruma çekilmesi ve tarımın desteklenmesi ile olur. Uygulanan bu tarım politikalarından derhal vazgeçilmeli ve üretici köylü desteklenerek üretime ve tarlasına geri döndürülmelidir. Bunun gerçekleşmesi için biz üretici köylü sendikası olarak diyoruz ki, mazot, gübre, elektrik, tarımsal ilaçlarda ÖTV ve KDV kaldırılmalıdır. Üreticilerin Tarım Kredi ve bankalara olan tarımsal kredilerinin faizleri silinmeli, ana borçlar çiftçinin geliri gözetilerek yapılandırılmalıdır. Çiftçiye ucuz mazot verilmeli, tarımsal girdilerde zamlar geri çekilmelidir. Gübrede yüzde 30 indirim denilen kandırmacadan vazgeçilmeli, üretici köylüye ucuz gübre verilmelidir. Sulama elektriğindeki yüzde 126 artıştan vazgeçilmelidir. Dışa bağımlı tarım politikalarından vazgeçilmeli, ithalat yasası değiştirilmeli, stratejik ürünlerde gümrük vergileri yükseltilerek koruma altına alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki çiftçi yoksa et de yok, ekmek de yok, buğday da yok, süt de yok, mercimek de yok, kısacası yaşam için gereken temel ihtiyaçlar yok demektir. Gıdada koşulsuz dışa bağımlılık demektir. Bu vesile ile ülkenin bütün üreticilerini Tüm Üretici Köylüler Sendikası çatısı altında toplanmaya örgütlü gücümüzle gür bir ses çıkarmaya davet ediyoruz” dedi.
Gündem, 02 Mart 2022 11:54
Yorumlar (0)