Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Göktaş’ın katılmış olduğu Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda yapmış olduğu “ 6 Şubat depremlerinde 1912 çocuğumuzdan bir tanesi bile kayıp değil” açıklaması üzerine Yeneroğlu, kayıp yakınlarının paylaştığı verilere dikkat çekerek iddiaları sordu.
“Depremler sonrasında kayıp çocuklarla ilgili Bakanlığınızca hangi çalışmalar yapılmıştır?”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın depremlerde kaybolan çocuklar ile ilgili yapmış olduğu açıklamaya yönelik karşı açıklamada bulunan Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği’nin (DEMAK) açıklamalarına değinen Yeneroğlu; derneğe 142 kayıp çocuk başvurusu yapıldığını, bu 142 başvurunun depremden etkilenen Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya illerinden geldiğini ve en fazla başvurunun ise Hatay ilinden yapıldığını belirtti.
Yeneroğlu ayrıca, yine aynı konuda çocuklarını kaybeden pek çok ailenin bulunduğunu ve bu acılı ailelerin de çocuklarının bulunması için hükümete seslerini duyurma çabalarının sosyal medyada ve haberlerde yer aldığına değindi.
DEVA Partili Yeneroğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Göktaş’a şu soruları yöneltti:
6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen depremler sonrasında Bakanlığınıza kaç çocuk hakkında kayıp başvurusunda bulunulmuştur?
Depremler sonrasında kayıp çocuklarla ilgili Bakanlığınızca hangi çalışmalar yapılmıştır?
Eğer bir çalışma ve rapor söz konusu ise bu hususlar kamuoyu ile paylaşılmış mıdır? Paylaşılmamış ise çalışmaların veya raporların sonuçları nelerdir?
Bakanlığınız haricinde bu konuda ayrıca çalışma yapan başka Bakanlıklar söz konusu mudur?
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda depremlerde kaybolan çocuklar iddiasına ilişkin yaptığınız açıklamayı hangi çalışma sonucuna göre yaptınız?
Bakanlığınızca, kayıp çocuğu olduğunu iddia eden aileler ile bir araya gelme planınız var mıdır?
Bakanlığınızca kayıp olmadığı iddia edilen çocukların kimlik tespitleri yapıldıktan sonra aileleri ile bu durum paylaşılarak ailelere çocuklarının bulunduğu bildirilmiş midir? Bildirildi ise neden aileler çocuklarının kayıp olduğunu halen iddia etmektedirler?