İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi (TÖTM) kök hücre ve kemik iliği naklinde adından söz ettirirken, Türkiye’de en çok kemik iliği yapan merkez oldu.
İnönü Üniversitesi Kemik İliği Nakli Merkezi, Aferez Ünitesi ve Doku Tipleme Laboratuvarı’nın Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt, Turgut Özal Tıp Merkezi’nin son 5 yılda Türkiye’de en çok kemik iliği nakli yapan merkez olduğunu söyledi.
Kemik iliği nakli ile ilgili İNÜHABER Merkezi’ne konuşan Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt
“Kemik iliği nakli bir hasta veya sağlıklı donörden alınan kök hücrenin hastaya nakledilmesidir. Kemik iliği naklinde esas prosedür donörden veya hastanın kendisinden aldığımız kök hücreyi tekrar hastaya nakletmektir”
dedi.
Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt, kemik iliği nakli tedavisinin en çok halk arasında kan kanseri olarak bilinen lösemi grubunda kullanıldığına değinerek şöyle devam etti:
“Kemik iliği nakli tedavisi akut lösemiler; akut miyelositik lösemi (AML) ve akut lenfoblastik lösemi (ALL), kronik lösemiler; kronik lenfositik lösemi (KLL) ve kronik miyelositer lösemi (KML) ve miyeloproliferatif hastalıklar, multiple miyeloma, lenfomalar, aplastik anemi ve kalıtsal hastalıklarda yapılır."
“KÖK HÜCRE BAĞIŞÇISI OLMAKTAN KORKMAYIN”
Kemik iliği naklinde 18-50 yaş arasında kan verebilen herkesin kök hücre donörü olabileceğini söyleyen Mehmet Ali Erkurt,
“Kök hücreyi önceden ameliyathanede kalça kemiğinden cerrahi işlem ile topluyorduk. Hastaya genel anestezi veriyorduk ve genel anestezi altında her iki kalça kemiğinden yaklaşık 15 delik açarak, bir litre kan kadar hücre topluyorduk. Bu çok ağrılı bir işlemdi. Artık bunu yapmıyoruz”
dedi.
Erkurt konuşmasının devamında,
“Günümüzde önce GCSF dediğimiz büyüme hormonunu veriyoruz. Kalça kemiği içerisindeki kök hücreyi kol, kan damarlarına çıkarıyor. Ardından hastanın kolunu modern aferez cihazlarına bağlıyoruz. Aferez cihazı kolundan kanı çekiyor, içine alıyor. Cihaz sadece kanın kök hücre kısmını tespit ediyor ve onu kan torbasında topluyor. Onu da alıp hastaya naklediyoruz. 2 saat civarı süren bu işlem ile beraber donör eski ameliyat şartlarındaki gibi zor ve ağrılı bir işlemden kurtuluyor. Bu bağlamda kök hücre donörü olmanın, donöre bir zararı yok. Kök hücre bağışçısı olmaktan korkmayın”
ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt, kök hücre bağışının Türkiye’de resmi olarak Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) tarafından yapıldığını ve buraya şu anda yaklaşık 1 milyon kök hücre donörünün kayıtlı olduğunu söyledi. Erkurt
“TÜRKÖK’e bağışçı olmak isteyenler Türk Kızılay’ının herhangi bir şubesine 3 tüp kan vererek bağışçı olabilir”
dedi.
“DEPREMDEN BUGÜNE TAM KADRO HİZMET VERİYORUZ”
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kök Hücre Merkezi’nin son 5 yılda Türkiye’de en çok kemik iliği nakli yapan merkez olduğunu söyleyen Mehmet Ali Erkurt, yılda yaklaşık 200 tane toplamda ise 1500’ün üzerinde kemik iliği nakli yaptıklarını ve depremin ilk gününden itibaren tam kadro ile hasta hizmetine devam ettiklerini vurguladı.
Sağlık Bakanlığından ruhsatlı 40 yatağı ile TÖTM’in Türkiye’nin en büyük kemik iliği nakli hastanesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt
“Diğer merkezlerden bizi ayıran en büyük özellik hastalarımızın yüzde 75’nin dışarıdan geliyor olmasıdır. Sağlık turizmi açısından Türkiye’nin her ilinden gelen hastalara bu merkezde kemik iliği nakli tedavisi yapılıyor”
dedi.
“AVRUPA VE AMERİKA STANDARTLARINDAYIZ”
Erkurt, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kök Hücre Merkezi’nin Avrupa ve Amerika standartlarıyla aynı olduğunu vurgulayarak İnönü Üniversitesinde kemik iliği tedavisi gören hastalarda mortalitenin (ölüm oranı) az olduğunu, bu oranın azlığının merkezin kalitesini gösteren bir durum olduğuna değindi.
TÖTM’in kök hücre ve kemik iliğinde Türkiye’de önde gelen bir hastane olmasının başarılı bir ekip çalışması ile gerçekleştiğini dile getirdi. İnönü Üniversitesi Rektörlüğü, Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimliği tarafından desteklendiklerini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt, 4 tane deneyimli profesör öğretim üyesi, uzman doktorlar, asistanlar, deneyimli hemşire kadrosu ve kemik iliği nakli koordinatörü ile birlikte yıllarca gelen deneyimden sonra ortaya çıkan bir durum olduğunu açıkladı.
