İşgalci İsrail'in Mescid-i Aksa baskınına Türkiye'nin dört bir yanından tepkiler yağmaya devam ediyor. Malatya'da da Mescid-i Aksa'ya ve Filistinlilere yönelik saldırılar kınandı. Malatya İHH Afet Lojistik Merkezinde toplanan sivil toplum kuruluş temsilcileri , Filistin'e destek sloganları attı.
Yapılan kınamada; "Mescid-i Aksa, bir Ramazan ayında daha İsrail tehlikesi altında. Kudüs’e saldırıyorlar, Müslümanları öldürüyorlar, kadın ve çocukları yaralıyorlar. Kudüs’ün sokaklarında ve Mescid-i Aksa’da kurşun sıkıp bomba atıyorlar. İsrail’in Kudüs’ün Yahudileştirilmesi kapsamında Mescid-i Aksa’ya saldırması tamamen yasa dışıdır. İsrail sistematik şekilde Filistinlileri bölgeden uzaklaştırarak, burada bir Yahudi mabedi inşa etmek istemektedir. Sistematik saldırılar İsrail’in geçmiş politikalarının bir parçasıdır. Filistinliler hâlâ Nekbe’yi yaşamaya devam etmektedir. Bu felakete son verilmesi gerekmektedir. İsrail, Mescid-i Aksa’ya baskın yapmasının ardından orada ibadet halinde bulunan Filistinli kadınlara yönelik büyük bir saldırı girişiminde bulundu. Bu hunharca saldırı, İsrail’in bölgeye uygulamış olduğu sistematik saldırıların bir neticesidir ve Filistinli her kesimin hedef alındığının göstergesidir. Kadın hakları konusunda sık sık dünya kamuoyuna mesaj veren İsrail; bu perdenin ardındaki iki yüzlü tavrı bir kez daha göstermiştir. İsrail; kadın, çocuk, yaşlı demeksizin herkesi hedef almaktadır. İsrail, iç siyasetindeki sıkışmanın ve problemlerin neticelerinden biri olarak, Mescid-i Aksa’ya saldırı gerçekleştiriliyor. Saldırılardan dolayı Filistinlilerin ibadet ve yaşama hakları İsrail tarafından ellerinden alınmaktadır. İsrailli siyasetçiler, tapınak gruplarına destek vererek Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılara öncülük etmektedirler. İsrailin kendi içindeki anlaşmazlıklar ve çatışmaların son dönemde artması, Filistinlilere yönelik saldırıların da artmasına yol açmıştır. İsrail, bu saldırılar ile odak değiştirmek istemektedir. Tarihindeki en büyük protestoları yaşayan İsrail, Mescid-i Aksa’yı ve Müslümanları hedef alarak gündemi değiştirmek istemektedir. 6-12 Nisan tarihleri arasına denk gelen Pesah Bayramı dolayısıyla Tapınak grupları uzun zamandır hazırlıklarını gerçekleştirdiler. Kurban kesme faaliyetini de barındıran Pesah için Siyonist gruplar, kurban ile Kudüs sokaklarında dolaşan ya da Aksa’da kurban adayabilenlere para ödülü verecekler. Tapınak grupları, her sene Pesah döneminde kurban faaliyeti için Mescid-i Aksa’ya biraz daha yaklaşmaktadırlar. Bu durumun önüne geçilmezse, yakında Yahudi gruplar toplu olarak Mescid-i Aksa’da kurban girişiminde bulunacaktır. İşgal, ribatın Mescid-i Aksa'daki köklerini kazımak ve böylece Yahudileştirme gündemini orada kararlı bir şekilde empoze etmek için tüm gücüyle ilerliyor. İtikâfta bulunan Filistinliler saldırıya uğruyor, tutuklanıyor ve ibadet etmesi engelleniyor. İsrail’in gece Mescid-i Aksa’ya yaptığı saldırılar neticesinde, yüzlerce murabıt İsrail tarafından gözaltına alındı. Yirmili yaşlardan yetmiş yaşlarına kadar olan bu insanlar; her gün Mescid-i Aksa'ya geliyor, Kubbe-i Sahra'nın avlusunda buluşuyor, dua ediyor ve okumalar yapıyor. Murabıtlar, yer yer İsrail şiddetine maruz kalmakta, tutuklanmakta ve Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırılmaktadır. İsrail, murabıtları yıldırmak amacıyla gözaltı, uzaklaştırma kararı, Batı Şeria veya Batı Kudüs'e giriş yasağı gibi uygulamalarda bulunmaktadır. Bu baskılar yalnızca murabıtlarla sınırlı kalmayıp, onların ailesini de etkilemektedir. Kudüs’ü savunanlar uzaklaştırılıyor. Kudüs’ü hem maddi hem de manevi olarak asla yalnızlığına terk edemeyiz ve etmeyeceğiz. Kudüs sehrinin 14 asırdan bu yana Müslümanların gönlünde büyük bir yeri vardır. İlk kıble ve üçüncü Harem-i Şerif olmasının yanı sıra, Peygamber Efendimiz'in bir gece Mescid-i Haram'dan kendisine yürütüldüğü, peygamberlere imamet ettiği ve miraca yükseldiği yerdir. Bu hadiseler, tarihin seyrinde büyük bir tesiri olan mübarek toprakların bir parçası olması hasebiyle Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini ve Kudūs'ün ehemmiyetini vurgulamaya yeterlidir. Kudüs, “dönemsel ve konjonktürel heyecanlar"a kurban edilemeyecek kadar önemli ve özel bir yerdir. Sadece saldırı ve ihlaller söz konusu olduğunda onu hatırlamak, diğer zamanlardaysa yeniden kendi haline terk etmek, Müslümanlara yakışacak bir hâl değildir. Kudüs'e olan ilgimizi hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz." ifadeleri kullanıldı.