Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın, yaptığı açılış konuşmasında Yetiştiricilerin mağduriyetinin önüne geçmek amacıyla bilgilendirme toplantısını düzenlediklerini aktararak; “ Konuşmamın başında Sayın valimiz ve İl tarım Müdürlüğü ve diğer paydaşlarımızın da bu konuda bize verdiği desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Tarım ve hayvancılıkta olmazsa olmazımız yem bitkileridir. Bu konuyla, sulamayla ve hayvancılık desteklemeleriyle ilgili olarak burada bilgilendirmeler ve sunumlar yapılacak. Bu amaçla programımıza katılan yetiştiricilerimize ve misafirlerimize teşekkür ediyorum. Üretmemim, üretene sahip çıkmamız lazım. Sahada izi olmayanın üretimde yüzü olmaz. Üreticiye destek olacağız. Burada ayrıca başta Büyükşehir Belediye başkanımıza ve ekibine de sahadaki sondaj çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor, bu desteklerin artarak devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca tarım Bakanlığımıza ve Sayın Cumhurbaşkanımıza da verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Kadın yetiştiricilerimize sosyal güvencenin sağlanması noktasında yapılan çalışmalardan dolayı da ilgili bakanlıklara gereken bilgileri ilettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyu dikkate aldığını biliyoruz. Bu nedenle de destek bekliyoruz. Üretmeye ve üretene sahip çıkmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
KIRSALIN KALKINMASINA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERİYORUZ
Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ise konuşmasının başında düzenlenen program için birlik başkanına teşekkür ederek şu ifadeleri kullandı. “Çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi amacıyla yapılan bu toplantıyı çok değerli buluyorum. Tarım ve hayvancılık çok önemli stratejik bir hal aldı. Özellikle pandemiden sonraki süreçte gıda ile ilgili büyük sorunlar yaşandı ve şu anda da yaşanıyor. Cumhurbaşkanımızın girişimleriyle özellikle de Ukrayna tahıl koridorunun açılması özellikle açlık sınırında olan insanlara bir hayat sunmuştur. Dolayısıyla Türkiye coğrafyası kendi kendine yeten bir coğrafyadır. Ancak ekilemeyen topraklarımız, ihmal edilmiş meyve bahçelerimiz ve hayvancılığımız ile ilgili ihmalkârlığımız bizi gıda krizi ile karşı karşıya getirebilir. Pandemiden sonra şehirden kırsala dönüşle ilgili bizler ve Tarım Bakanlığımız, Valiliğimiz, Tarım İl Müdürlüğümüz, Belediyelerimiz olsun bu konuda altyapı tedbirleri alarak hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımıza destek vermek amacıyla gayretler gösteriyoruz. Bir taraftan tarım ile ilgili kooperatifleri desteklerken diğer taraftan tarımla uğraşan vatandaşlarımızın kalkınması noktasında gayret gösteriyoruz. MASKİ olarak destek veriyoruz. Bu amaçla 60 km su kanalı yaptık. 3 gölet yaptık. Ekilemeyen topraklara Tarım İl Müdürlüğüyle birlikte buğday, arpa, nohut ve fasulye tohumları dağıttık. 1 Milyonun üzerinde fide dağıttık. Kırsaldaki alıç fidelerinin aşılanması noktasında ilgili kurumlarla çalışma içindeyiz. Devletimizin de bu konuda hibe yardımları var. Bunların gerektiği yerlerde kullanılması en elzem konulardır. Kaysıyla ilgili ürün gıda, besin ve ambalaj çeşitlenmesi anlamında işletmeler yapmalıyız. Lisanslı depolar yapıyoruz. Kayısının dünya piyasasındaki kümülatif değeri 5 Milyar dolar seviyesinde. Biz bu paydanın 200 milyon dolar alabiliyoruz. Burada en az 2 milyar dolarını katma değer olarak ilimize döndürmemiz lazım. Bu da işlimizin zenginleşmesi demektir. Yol ve yöntem noktalarını gözden geçirmemiz lazım. Usul ve esas noktasında, yol ve yöntemleri düzenleyip belli bir prensip halinde hareket etmemiz lazım. Bir de yatırımların yarın kör olmasına müsaade etmememiz lazım.”
Gıda Güvenliği Milli Güvenlik Meselesi Olarak Ele Alınmalı
Malatya Valisi Hulusi Şahin, konuşmasının başında, hayvancılığın ve gıda güvenliğinin son yılların en önemli bir meselesi haline geldiğini söyleyerek; “Hayvancılık çok önemli bir mesele. Gıda güvenliği çok önemli, bir milli güvenlik meselesi. En temel besin maddelerimizden birisi olan hayvanlarımıza otlak aramamız gerekiyor. Fakat son zamanlarda hayvancılığın geri olana itildiği ve diğer bazı sebeplerin öne çıktığı bir algı oluştuğu kanaatindeyim. Pandemi döneminden sonra da bu konunun ne kadar kritik bir konu olduğu herkes tarafından anlaşıldı. Dünyada yaşanan tahıl krizi konusu bunu daha da belirgin bir hale getirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Ukrayna konusundaki katkılarıyla bu konu büyük bir sıkıntıya düşülmeden önlendi. Bununla da ne kadar gurur duysak azdır. Hayvancılık, tarım bu kadar önemli. Ama gün geçtikçe bu da azalıyor. Biraz evvel başkanımız söyledi. Tabi ki çobanlık çok değerli bir meslek. Peygamber mesleği. Her peygamber bir süre çobanlık yapmış. Hayvancılık çok değerli. Hepimizin babaları, dedeleri kırsaldan geldi. Birçoğu mutlaka hayvancılık yapmıştır. Dolayısıyla elimizdeki bu arazilerimizin değerlendirilmesi lazım. Dağarımız boş, meralarımız boş. Dünyanın en pahalı arazileri tarım arazileridir. Biz bu verimli topraklarımızı değerlendirmezsek yarın paramızla bile gıda temin edemeyiz. O açıdan bizler hayvancılığımızın önemini bileceğiz. Hayvancılıkla ilgili birçok imkânımız var. Babadan dededen kalma yöntemlerle çalışırsak doğru dürüst para kazanamayız. Modern sistemlerle çalışılmalı, hayvan sağlığına önem verilmeli. Hayvanın yetiştirilmesi, bakımı, kesilmesi ve sunumu çok iyi planlanmalı. Hem gelir, hem de gıda kaybına meydan verilmemelidir. İyi planlanırsa başarılı olunur” ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından çobanlık sertifika ve plaket töreni düzenlendi. Katılımcılara çobanlık ile ilgili malzeme dağıtımı yapıldı. Toplantıya Malatya Valisi Hulusi Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Gıda Tarım İl Müdürü Tahir Macit, MASKİ Genel Müdürü Mehmet Mert, TARSİM Bölge Koordinatörü Bülent Zelyurt, Tarım Platformu Paydaşları ve çok sayıda yetiştirici katıldı.