İnönü Üniversitesi 2022-2023 Akademik Yılı Açılışı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımı ile gerçekleştirildi. Konferans öncesi kendisine Fahri Doktora Ünvanı verilen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a cübbesini İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay giydirdi.
Açılışa Cumhurbaşkanı Tatar’ın yanı sıra, Vali Hulusi Şahin, İnönü Üniversitesi Rektörü Ahmet Kızılay, Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ercan Altın, MHP İl Başkanı Mesut Samanlı, kurum amirleri, Akademik personel ve çok sayıda öğrenciler katıldı.
Törende ilk olarak bir konuşma yapan İnönü Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay; “Yeni bir eğitim öğretim dönemine başlamanın ve sayın cumhurbaşkanımızı misafir etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu anlamlı günde bizlere katılımlarıyla onurlandıran KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tartar’a en derin saygılarımı sunuyorum. KKTC’nin Bağımsızlık Mücadelesinin Büyük Liderlerinden Olan sayın Fazıl Küçük’ü, KKTC’nin kurucu lideri ve cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı rahmet ve saygıyla” anıyorum diyen Kızılay Üniversitede yapılan faaliyet ve çalışmalar hakkında bilgiler aktardı.
“EN BÜYÜK MESELE KIBRIS DAVASIDIR”
Daha sonra kürsüye gelen Malatya Valisi Hulusi Şahin ise; “Genç kardeşlerim belki sizlere biraz yabancı gelebilir ama bizim için çok duygusal bir an. Çünkü benim neslim Kıbrıs davasıyla büyüdü. 1950’lerden sonra Türk insanının en büyük meselesi Kıbrıs davasıdır. Bizim babalarımız ‘ya taksim, ya ölüm’ diye sokakları doldurdular. Bizler Rauf Denktaş’ın o destansı mücadelesini seyrederek büyüdük. Benim çocukluğumun ilk anısı, sıra sıra olmuş askerlere bakkallardan bir şey alıp ta onlara yolluk veren vatandaşların heyecanıydı. Çocukluğumun ilk anısı Kıbrıs Harekatıdır.” dedi.
“KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ”
Törende konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Ana ve yavru vatanın bir ve bütün olduğuna vurgu yaptı. Tatar, KKTC’ harekatında gazi olan ve salonda da bulunan gazileri selamlayarak onlara teşekkürlerini iletti, şehit olanları yad etti.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tartar ise, geçmişten günümüze gelen Kıbrıs halkının mücadelesini anlatarak; “Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve mavi vatan bizler için çok önemli. İsmet İnönü’nün adını taşıdığı bir üniversite de böyle konuların konuşulması ve sizler tarafından öğrencilere ve tüm kamuoyuna aktarılmasının bana göre önemi çok büyüktür. Doğu Akdeniz’deki dengeler aleyhimize çevrilirken, yine dengeyi rayların üzerine oturtmada son birkaç yıldır büyük bir başarı elde ettik. Ne dedik? Artık egemeniz, artık iki devletiz, artık yama yok dedik. Sizlerin baskısına rağmen, büyük Türk milletinin kopmaz bir parçası olan Kıbrıs’la Türkiye’nin arasındaki bağların kopartmanıza gücünüz yetmez dedik. Biz kendimizi her zaman Anadolu ile, Türkiye ile bir gördük. Kara kuvvetleri komutanlığı oradaki barışın ve güvenliğin teminatıdır. Zaten sayın Bülent Ecevit ile biz bir olup barışı götürdük hem Türklere, hem Rumlara. 1974’den beri kimsenin burnu kanamamıştır. Çünkü orada Türk silahlı kuvvetlerinin varlığı caydırıcı bir güçtür.” dedi.
Kıbrıs’ta 50 yıldır sürdürülen müzakerelerin sonunda Avrupa’nın desteği ile Kofi Annan planının devreye sokulduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, o dönemde Kıbrıslı Türklerin büyük bir fedakârlık yaparak 'evet' demelerine rağmen Rum tarafının oylamada 'hayır' dediğini anımsattı. Avrupa’nın o süreçte bu plana evet denilmemesi karşısında ambargo, izolasyon, direk uçuş yasağı gibi birçok uygulamayı kaldıracağını vaat etmesine rağmen sözünde durmadığını da ifade eden Tatar, “Biz 'evet' dedik ancak hiçbir vaatlerini tutmadılar. Rum kesimi 'hayır' demesine rağmen kısa bir süre sonra Avrupa Birliği’ne aldılar. AB’ye tek taraflı alınıyorlar, garantör ülke olan Türkiye’ye danışmadan, Kıbrıs’ın kurucu ortağı olan Kıbrıs Türklerine sorulmadan AB’ye alınıyorlar. Ada'nın tümünün sahibiymiş gibi AB devleti yapıyorlar, sonrada federal temelli bir çözüm için mutlak olarak iki devletin birleşmesi lazım diyorlar. Ondan sonra Türkiye Cumhuriyeti’ne ‘sen AB üyesi değilsin Kıbrıs’taki hükümdarlığın, 350 yıllık geçmişin, hakkın, hukukun her türlü iddiaların sıfırla çarpılarak Ada'nın güvenliğinin AB tarafından karşılanacağını' söylüyorlar 1974’den beri Ada'da olan Mehmetçik ve Türk askerinin Ada'dan çekileceğini söylüyorlar.” ifadelerine yer verdi.
Bu durumu asla kabul etmeyeceklerinin altını bir kez daha çizen Cumhurbaşkanı Tatar, “Türkiye ile bizim birlikte geliştirdiğimiz siyaset, bugünkü Doğu Akdeniz politikasını şekillendirmektedir. Onun için Kıbrıs, Doğu Akdeniz, mavi vatan bizim için çok önemlidir. Doğu Akdeniz’deki dengeler aleyhimize çevrilirken, yine tekrar dengeyi esas rayları üzerine oturtmada son birkaç yıldır büyük bir başarı elde ettik. Çünkü ne dedik ‘Artık egemen eşitlik’ dedik, artık iki devlet dedik, artık yama yok dedik, federal çatı altında bizleri tamamıyla Avrupa Birliği’ne çekmek Türkiye’yi de Doğu Akdeniz’den dışlamaya asla müsaade etmeyiz, dedik. Sizlerin tüm baskı ve tehditlerine rağmen sizleri büyük Türk milletinin kopmaz bir parçası olan Kıbrıs ile arasındaki bağları koparmanıza gücünüz yetmez dedik” şeklinde konuştu.