TARİH YAZAN MİLLETİN, TARİHİYLE KIVANÇ DUYAN EVLATLARIYIZ

“ Bugün İstiklal Marşımızın Kabulünün 101. yıl dönümü. Vatan toprağına akıttığımız şehit kanlarının her bir damlasını kelime kelime nakşeden bir ustanın elinden çıkmış yüksek mukaddesatlı bir marşın meftunlarıyız. Bizim marşımız diğer milletlerin marşları gibi kelimelerin uyumuyla ve müzikalitesiyle oluşturulmuş bir marş değildir. Yaşadığımız, her daim hissettiğimiz ve hissetmeye de devam edeceğimiz asil bir mücadelenin aksetmiş halidir.

Merhum şairimiz Mehmet Akif’in adeta ruh üflediği, can verdiği, dile getirdiği sessiz bir çığlıktır. İstiklal Marşı;

adını, hikayesini, neler yaşadığını bilmediğimiz nice şehidimizin cepheye koşmasının adıdır. Bayrağı göndere çekme ve ona hiçbir zaman zeval getirmemenin adıdır. Vatanı mahrem bilip; namahrem ellerin uzanmasına izin vermemenin adıdır.

Geçmişe dönüp baktığımızda Türk Milleti’nin nice mezalime göğüs gerdiğini, aç-susuz-uykusuz kalsa da vatansız kalamayacağını görür, bununla övünürüz. Bizler tarih yazan milletin, tarihiyle kıvanç duyan evlatlarıyız. Tek kuruş beklemeden Türk Milleti’nin milli marşını yazan, üzerine giyecek paltosu yokken kazandığı ödül parasını askerlere palto diken dar’ül mesaiye bağışlayan Mehmet Akif Ersoy’u unutmamız mümkün değildir.

Al bayrağa kan olan, milli marşımıza ruh olan, Mehmet Akif’e ilham olan şehitlerimizi unutmamız mümkün değildir. İşte bu yüzden, Mehmet Akif’in de dediği gibi; ‘Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı, Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.’ İstiklal Marşımızın Kabulünün 101. yıldönümü kutlu olsun. Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”