Her okuduğumuzda milli duygularımızı kabartan, her kıtasında imanımızı tazeleyen, her mısrasında kahraman ecdadımıza rahmet okutan, İstiklal Marşımız; Türk Milleti’nin bağımsızlık ve özgürlük savaşını ölümsüzleştiren ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ parolasını tüm cihana anlatan muazzam bir sesleniş, eşi benzeri görülmemiş bir meydan okuma ve yazılabilecek en güzel milli marş olmuştur.
Bu marşta, toplum olarak sahip olmamız gereken kimlik, kültür, medeniyet, dava ve ülkü noktasında ,temel de TÜRK-İSLAM temalarını işleyen merhum
Mehmet Akif Ersoy;
“Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” sözleriyle BAYRAK İNMEZ;
“Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli- ebedi yurdumun üstünde benim, inlemeli …” sözleriyle EZAN DİNMEZ ;
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda… / Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden naaşım” sözleriyle ŞEHİTLER ÖLMEZ;
“Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın… / Verme –dünyaları alsan da- bu cennet vatanı” sözleriyle VATAN BÖLÜNMEZ; diyerek,bir milletin uyanmasına sebep olmuştur.
Bu duygu ve düşüncelerle;Vatanımızda son “Ocak” kalıncaya dek İstiklâl Marşı’mız ülkücü Türk gençliği tarafından coşkuyla söylenecek ve diğer kutsallarımız gibi yaşatılacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır diyor, İstiklal Marşını, bu vatanı ve bayrağı bizlere bırakarak bağımsız ve hür yaşamamızda vesile olan Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, vatanımızın bölünmez bütünlüğü uğrunda en değerli varlığını adayan tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.