Malatya Valisi Aydın Baruş
"Sevgi, merhamet, şefkat, vefa, fedakârlık gibi en güzel insani hasletlerin timsali olan kadınlar hayatımızı anlamlı kılan değerlerin de ilham kaynağıdır. Toplumların temelini oluşturan ailenin kurucusu olan kadınlar yeni nesillerin yetiştirilmesinde oynadıkları eşsiz rol münasebetiyle aynı zamanda geleceğimizi inşa eden mimarlardır.
Türk Milletinin tarihinde çok önemli roller üstlenen kadınlar anne ve eş olarak aile bütünlüğünün korunması yanında devlet yönetiminde de söz sahibi olarak daima toplumsal hayatımızın merkezinde yer almışlardır. Milletimizin tarihi boyunca verdiği bağımsızlık mücadelelerinde daima ön saflarda yer alan Türk Kadını; bu toprakların vatan kılınması adına eşsiz kahramanlık örnekleri vermiş, vatan, bayrak ve millet sevdasıyla yetiştirdikleri evlatlarını cepheye göndermekle kalmamış, bu uğurda gerektiğinde düşmana karşı kendileri de savaşmışlardır. Öyle ki; Nene Hatun, Kara Fatma, Şerife Bacı ve adı bilinmeyen nice Türk kadını şanlı tarihimizin kahramanlık destanlarında yerlerini almışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında fedakârlıklarıyla yeniden devlet kurma yükünü paylaşan Türk kadınının toplumsal hayatın içerisinde hak ettiği yerini alması için döneminin en ileri adımları atılmış, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 20 Mart 1930’da belediye seçimlerinde seçme hakkı kazanan Türk Kadını milletvekili seçimlerine katılma hakkı kazanmış, 5 Aralık 1934’te yapılan anayasa değişikliğiyle ise milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına kavuşarak birçok ülkenin kadınlarından çok daha önce siyasi ve toplumsal hayatta söz sahibi olmuştur.
Türkiye’nin ekonomik ve sosyal hayatına sağladıkları katkılarla ülkemizin kalkınmasında önemli pay sahibi olan kadınlarımızın eğitim hayatında ve sosyal yaşamda layık oldukları konuma ulaşmaları için ülkemizde çok sayıda reform gerçekleştirilmiştir. Bu reformlar sayesinde kadınlarımız, çalışma hayatında, eğitimde, ekonomide ve siyasi alanda çok önemli başarılara imza atmaktadırlar.
Ülkemiz genelinde olduğu gibi İlimizde de kadınlarımız, çalışma hayatında her geçen gün daha fazla yer almakta, ülkemizin iktisadi kalkınmasına katkı sunmakta, sosyal ve siyasi hayatta çok daha aktif roller üstlenmektedirler. İlimizde faaliyet gösteren Kadın Kooperatifi sayısının 20’ye ulaşmış olması kadınların girişimcilik konusunda cesaretini ve gücünü göstermektedir.
Kadınların toplumsal konumlarının iyileştirilmesi konusunda yapılan bu iyileştirmelere rağmen özellikle kadına yönelik şiddet hadiseleri ile karşılaşmak hepimizi derinden üzmektedir. Kadına yönelik şiddetle mücadelede, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve tüm vatandaşlarımızın birlikte hareket etmesi bu toplumsal sorunun üstesinden gelinmesinde önemli mesafe alınmasını sağlayacaktır.
Bu vesileyle, ülkemizin istiklal ve özgürlük mücadelesinde şehit olan kadınlarımızı rahmet ve minnetle yâd ediyor, hayattaki en değerli varlıklarını vatan uğruna toprağa veren şehit annelerimiz başta olmak üzere tüm annelerimizin ve kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü gönülden tebrik ediyorum."
AKP Malatya Milletvekili ve MKYK Üyesi Bülent Tüfenkci
Tüfenkci, yaptığı açıklamada "AK Parti kurulduğu günden bu güne kadınlarla birlikte yürütmüştür. Kadınlar toplumların aydınlık yüzleridir. Ülkemizin her katma değerinde kadının rolü vardır. Kadınlar tarih boyunca ekonomiye hayat vermiş, barışa katkı sağlamış ve sosyal sermayemizi güçlendirmiştir. Tarihimizde eşsiz hizmetleri olan kadınlar, birlik ve beraberlik ruhunu tesis etmede öncü olmuşlardır. Kadınları eğitime, istihdama, siyasete, ekonomiye kısaca hayata dahil etmeden yapılan her girişim başarısız olmaya mahkumdur. Toplumu güçlendirmenin temelinde kadınların güçlendirilmesi vardır" ifadelerini kullandı.
AKP'nin kadınlar ile birlikte yol aldığını belirten Tüfenkci, "Kadınlarımızın toplumsal ve siyasal haklarını kullanmaları, toplumda kadının güçlendirilmesi iktidara geldiğimiz günden bu yana en çok önem verdiğimiz konulardan birisidir. İktidarlarımız döneminde kadınların bilimde, sanatta, kültürde, eğitimde, ekonomide etkin rol almasının önünü açtık" ifadelerine yer verdi.
Tüfenkci kadının iş gücüne katılımıyla ilgili bilgiler de vererek, "20 yıllık iktidarımız döneminde kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 30'un üzerine çıkardık. 2002'de ilkokul ve ortaokulda yüzde 87 olan kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 97'ye çıkmıştır. Bugün araştırma görevlilerinin yüzde 51'i, kamu personelinin yüzde 40'ı, milletvekillerinin yüzde 17,3'ü kadınlardan oluşmaktadır. Yönetici pozisyonundaki kadınların oranı yüzde 20’ye, kadın büyükelçilerin oranı ise yüzde 25’e yükselmiştir. Kadınlarımızın iş hayatında daha fazla yer alması için çok önemli teşvik ve destek paketleri uyguluyoruz. Daha fazla kadının esnaf, kobi, ihracatçı, sanayici olması için çalışıyoruz. İhracat yapmak isteyen kadın girişimcilere eğitim, mentorlük ve finansman destekleri ile kadın kooperatiflerine hibe destekleri sağlanmaktadır. Ülkemizin her kazanımında kadınlarımızın imzası vardır. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olma hedefimize ulaşmada, kadınlarımızın azmi ve üretkenliğinin büyük katkısı olacaktır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına emin adımlarla ilerlerken kadınlarımızın kalkınma sürecine daha aktif katılımını desteklemeye, karar alma mekanizmalarındaki etkinliğini daha da artırmaya ve kadın girişimciliğini güçlendirmeye devam edeceğiz. " diye konuştu.
AKP Malatya Milletvekili Ahmet Çakır
Çakır, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı.
Çakır, mesajında kadının toplumun temel unsuru olduğuna dikkat çekerek, "Toplumun yapısını güçlendiren , şekillendiren , aile birliğinin en önemli unsuru olan kadınlarımız daima özverinin, sevginin ve medeniyetimizin temel kaynağı olmuşlardır. Türk Kadını dün olduğu gibi bugün de her alanda ülkemizin kalkınması için büyük katkı sunmaya devem etmektedir. Huzurlu, mutlu ve sağlıklı bir toplumun temel taşları olan kadınlarımız, sevgi, hoşgörü ve duyarlılıkla yetiştirdikleri nesillere geleceğimizin şekillendirilmesinde de önemli rol oynamaktadır. Üstlenmiş oldukları her zorlu görevlerde başarılı sonuçlar elde ederek iş hayatından siyasete, sanattan spora kadar birçok alanda hem ülkemizde hem de uluslararasında kendilerinden söz ettiren Türk kadınını gösterdikleri çaba ve özverilerinden dolayı tebrik ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle; Vatanı için savaşta erkek kılığına giren Halime Çavuş, sırtında mermi taşıyan Şerife Bacı, küçük teknesi ile denizden mermi taşıyan Rahime Kaptan, Hüma Hatun ve tüm kahraman kadın şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakar kadınlarımızın, 8 Mart Dünya kadınlar Gününü en içten dileklerimle kutluyor, Türk ve Dünya kadınlarına sağlık, huzur, barış ve mutluluk getirmesi temenni ediyorum" ifadelerine yer verdi.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan
Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Hayatımızın her anında yanımızda olan, bizleri dünyaya getiren, sevginin, fedakârlığın, sabrın ve azmin temsilcileri olan bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayan Başkan Gürkan, “‘Sahip olduğumuz inancımıza göre kadınlar, biz erkeklere birer emanettir. Kadın yaradılışı gereği zaten asil bir varlıktır. Bu konuda Peygamber Efendimiz; ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ diye buyurmaktadır.
Kadınların ailenin ve toplumumuzun mihenk taşı olduğunu ve bu nedenle toplumsal kalkınmanın kadınlarla birlikte gerçekleşeceğini ifade eden Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kadının siyasi hayatın içinde olmasına büyük önem vermiş ve birçok Avrupa ülkesinden çok daha önce Türk Kadınına seçme ve seçilme haklarını vermiştir.
Hayatımızın her anında yanımızda olan, bizleri dünyaya getiren, büyüten, yetiştiren, eğiten, sevgisiyle kucaklayan ve şefkat gösteren bu en değerli varlıklarımıza yönelik şiddetin her türlüsünü de kınadığımızı belirtmek istiyorum.
Bizleri eğiten, yetiştiren, bizi biz yapan, şefkatli ve merhametli olmamızı sağlayan kadınlarımıza her şartta ve her ortamda hak ettiği değeri ve saygıyı göstermek en önemli görevimizdir.
Bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü yürekten kutluyorum” ifadelerine yer verdi.
Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kutlama mesajı yayımlayan Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, “Sevgi, fedakârlık ve hoşgörünün sembolü olan kadınlarımız, huzurlu ve sağlıklı bir toplumun temel taşlarıdır.” dedi.
Kutlama mesajında; kadınların hayatın her alanında gösterdikleri fedakarlıklarla toplumun denge unsuru olduğunu ifade eden Başkan Çınar, “ Tarihimizin her devrinde kadınlar, aile ve toplum yapısının en değerli yerinde bulunmuştur.
Kadınlarımızın özverisi her türlü takdirin üzerindedir. Toplumun temel taşı aile olduğuna göre ailelerin de temel taşı hiç şüphesiz kadınlardır.
Milli Mücadele döneminde cepheyi besleyen Nene Hatun'lar, Kara Fatma'lar gibi nice sembol kahraman analarımız, kahraman kadınlarımız bizlere bu toprakları vatan yapmışlardır. Devletimizin kurtuluşunda, kuruluşunda ve Cumhuriyetimizin yükselmesinde de ferasetleri, emekleri, gayretleri ve mücadeleleri büyüktür.
Sanattan spora, çalışma hayatından siyasete, bilimden edebiyata, her sahada başarı gösteren kadınlarımızın bu emekleri takdire şayandır. Kadınlarımız; bizlerin en iyi şekilde yetişmesini sağlayan, gelecek nesillerin mimarlarıdırlar.
Fedakârlığı, sevecenliği, çalışkanlığı ve üretkenliğiyle her zaman ailesine ve topluma önemli katkılar sunan kadınlarımızı hayatın her alanında etkin bir şekilde görmek bizleri sevindirmektedir.
İlçemizde 2022 Yılını ‘Kadın ve Aile Yılı’ olarak belirleyerek, gerek aile değerlerimizi güçlendirmeye yönelik gerekse de kadınlarımızın daha üretken ve daha girişimci olmalarına destek verebilmek amacıyla farklı alanlarda sosyal, kültürel ve eğitim hizmetlerine büyük önem veriyoruz. Güçlü ve sağlıklı bir toplumun inşasında kadınlarımızın düşüncesi, tespitleri ve önerileri bizim için büyük önem taşımaktadır. Üreten, çalışkan ve özverili kadınlarımızın katkılarıyla geleceğe umutla ve güvenle bakıyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle özverinin, sevginin ve asaletin kaynağı olmuş başta şehit ve gazi anneleri ile şehit ve gazi eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, sevgi ve şefkati hiç bir karşılık beklemeden veren tüm annelerimizi ve kadınlarımızı en kalbi duygularla selamlıyor, sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.'' dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Malatya İl Başkanı Onur Güneş
"Türkiye’de ve dünyada kadınların başlıca ortak sorunlarından biri şiddete maruz kalmalarıdır. Kadına yönelik sadece fiziki değil ekonomik, psikolojik, sosyal her türlü şiddet kabul edilemez. Kadına yönelik şiddeti özendirici, kadını aciz ve zayıf gösteren söylemlerin toplum ve birey olarak karşısında olunması gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda ulusal ve uluslarası her türlü yasal düzenlemenin tarafı ve takipçisi olacağız. Engelli kadınların engelsiz toplum ve siyasal katımlarını sağlayan fiziki ve sosyal alt yapının güçlendirilmesi bizlerin sorumlulukları arasındadır.
Kadına ve kadının tercihlerine saygı bizim temel ilkemizdir. Bunu sadece toplumun belli bir kesimi için söylemiyoruz, Türkiye’deki bütün kadınlar için söylüyoruz. Kadınların kendi tercih ettikleri hayat tarzı neyse biz onun garantisiyiz.
Kadınları siyasete katmak için büyük gayret gösteriyoruz. Partimizde yüzde 35 cinsiyet kotası bulunuyor fakat hedefimiz eşitlik. Bizim hedefimiz; kadınların hayatın her alanında engellenmeden yer alabilmesi, ekonomik ve sosyal hayata katılımlarının artırılması, eşit fırsatlardan yararlanması ve eşit muamele görmesidir. Biz DEVA Partisi olarak buna inandığımız için parti programımıza “parite” hedefi koyduk. Pariteyi parti programıyla deklare eden ilk olduk.
Kadınlar, partimizin her kademesinde asli unsur olarak yer alıyor. Partimizin 90 kurucusunun 27’si; 50 kişilik Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun 18’i; Genel Merkez Başkanlık Kurulumuzda bulunan 21 genel başkan yardımcımızın ise 8’si kadınlardan oluşuyor.
Hakiki bir başarı için etkin pozisyonlarda kadınların yer alabilmesi, engellenmemesi, desteklenmesi ve hatta motive edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de oturup beklemiyoruz, bilakis kadınları alıkoyan sebepleri azaltacak teşvikler ve çalışmalar yapmaya devam ediyoruz.
Erkeklerin domine ettiği bir alanda, kadınların siyasette başarılı olmasını sağlamak gerçekten kolay bir iş değildir. Özellikle küçük yerleşim merkezlerine gittikçe kadınların siyasetten çok korktuğunu görüyoruz. Kadınların mücadelesine destek vermeyi ise ödev ve görevlerimiz arasında sayıyoruz. Siyasette etkili kadınların sayısı çoğalmadıkça Türkiye’deki kadın meselelerinin çözümünün zorlaştığını biliyoruz.
DEVA Partisi olarak fiziksel, ekonomik ve duygusal şiddet başta olmak üzere her tür şiddetle mücadele edeceğiz. Bu kapsamda DEVA Partisi “Önleme, Koruma, Kovuşturma ve Destek Politikaları” başlıkları altında dört temel başlıkta çözüm üretecek ve kadınları koruyacak düzenlemeleri hızla hayata geçirecektir. Ayrıca İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik yükümlülüklerin etkili biçimde uygulanması sağlanacaktır.
Unutmayalım; siyaset sadece erkeklere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir.
Nasıl ki bir kuş tek kanatla uçamazsa toplumun da hak ettiği refah seviyesine ulaşabilmesi için iki kanada ihtiyacı vardır. Bir ülke ancak kadın ve erkeklerin eşit fırsatlara ulaştığı ve birlikte çalıştığı durumda gelişebilir.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün kadınlarımızın 08 Mart Kadınlar Günü’nü kutluyor hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum."
Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan
Özcan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında, kalkınmanın ve toplumsal refahın artması için kadınların iş dünyasında daha fazla yer alması gerektiğini belirtti.
Toplum yapısının temelinde kadının olduğuna ifade eden Özcan, gelişmiş bir toplum olabilmek için kadınların eğitim, bilgi ve donanım sahibi olarak sosyal yaşam, siyaset, ekonomi, kültür, sanat gibi yaşamın her alanında etkin rol üstlenmelerinin önemine vurgu yaparak, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Yeryüzünü güzelleştiren ve yaşanır hale getiren kadınlarımız, aydınlık yarınlara yürümemizi sağlayan en büyük gücümüzdür. Kadınların gücü ve toplumda sahip olduğu yer, o toplumun insani gelişmişliğinin ve uygarlık düzeyinin en önemli göstergelerinden birisidir. Ülke olarak zenginleşmenin, sosyo-ekonomik anlamda topyekün kalkınmanın ve refaha ulaşmanın yolu, kadınlarımızın bilgi, beceri ve vizyonlarıyla toplumda her alanda yükselmelerine bağlıdır. Bu noktada kadınların üretime daha fazla katılmasını çok önemsediğimizi belirtmek istiyorum. Dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmek istiyorsak, bunu ancak ekonomiye daha çok kadın eli değdiğinde başarabiliriz. Toplumsal hayatın her alanında etkin rol oynayan kadınların toplumların kalkınmasında, güçlü ekonomi seviyesine çıkılmasında ve güçlü nesillerin yetiştirilmesindeki etkileri yadsınmayacak kadar önemlidir. Kadınlarımızın sosyal yaşama katılımını artırabilirsek toplumsal refahımız artacak, kalkınmamız hız kazanacaktır.
Bir ev hanımının çalışma hayatına adım atması en büyük girişimciliktir. Tüketen değil üreten tarafta olan kadın aile ekonomisinin güçlenmesinde en büyük destekçidir. Toplum olarak bizler de kadınlarımıza her anlamda destek olmalı, teşvik etmeli, pozitif bir ayrımcılıkla kolaylaştırıcı çalışmalar yürütmeliyiz. İnancımız ve geleneğimizde kadının yeri başkadır ve her şeyin önünde gelir. Kadın annedir, öğretmendir, can yoldaşımız, hayatımızın en değerli parçasıdır. Kadın mutluysa toplum huzurludur.
Bu duygu ve düşüncelerle bizleri yetiştiren, varlıklarıyla dokundukları her yeri ve her şeyi güzelleştiren, gücümüze güç katan, hayatımızın vazgeçilmez parçası olan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü yürekten kutluyorum. Kendilerine mutluluk ve başarılarla dolu bir gelecek, kadına yönelik her türlü şiddetin son bulduğu yarınlar diliyorum.”
Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği Yönetim Kurulu
"8 Mart; kadınların hayatta kalmak için seslerini yükselttikleri mücadele ve dayanışma günüdür. Kadın mücadelesi aynı zamanda eşitliğin, özgürlüğün ve demokrasinin mücadelesidir.
Kadın STK ve derneklerinin raporuna göre; ülkemizde sadece geçtiğimiz marttan bu yana 278 kadın cinayeti işlenmiştir. 2011 yılından bu yana uygulanmayan ve tartışmaya açılarak en son feshedilen İstanbul Sözleşmesi, kadın cinayetlerinin sebebi değil sonucudur. Hemen hemen her gün bir kadın öldürülürken bu kadınların öldürülmesinden çok; kadınların hayatı ve tercihlerinin sorgulanır hale gelmiş olması toplumda vehametin geldiği noktayı göstermektedir. Kadınların yaşam tarzlarından, tercihlerinden dolayı bu cinayetlerin kurbanı oldukları yönünde bir algı oluşturularak; buradan kadınlar üzerinden baskı ve kısıtlamalara zemin oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Kadınların sosyal ve siyasi hayattan dışlandığı, her tür cinsiyetçi ve ayrımcı söylem ve eylemlerin toplumun en alt mertebesinden en üst mertebesine kadar ısrarla hüküm sürdüğü, kadını sadece ailenin bir parçası olarak kabul ederek özgür ve eşit bir birey olduğu gerçeğinin göz ardı edildiği bu kültürel ve politik dayatmalardan bir an evvel vazgeçilmelidir. Ataerkil zihniyetin tüm kavramsallaştırmalarının ötesinde, kadının “varoluşu” onurlandırılarak yaşamın her alanında “toplumsal cinsiyet eşitliği” sağlanmalıdır. Cumhuriyet Devrimleri ve Kadın Mücadelesi ile çok zor şartlarda edinilen Kadın Haklarını korumak ve varlığına güç katmak herkesin görevidir.
Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği olarak tüm kadınlar için “Hak, Hukuk, Adalet’ mücadelemiz devam edecektir. Bizler birinci sınıf demokrasi ve insanca yaşam talebimizin ancak kadınların eliyle kurulacak bir gelecekle mümkün olduğuna inanıyoruz.
“Kurban” psikolojisinde değil; potansiyelinin ve gücünün farkındalığında olan her kadının, toplumsal değişim ve dönüşümün en büyük dinamiği olduğunu düşünüyoruz.
Tüm bu duygu ve düşüncelerle, emek mücadelesinde hayatını kaybeden kadınların aziz hatıraları önünde eğiliyor, kadınların şiddetten uzak, eşit ve özgür olacağı günlerde buluşmak ümidiyle; tüm kadınların haklı talep ve çabalarının karşılık bulmasını temenni ediyoruz.
Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Kadınlar!"
Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Yunus Millioğulları
"8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 15 bin dokuma işçisi, çalışma koşullarının, saatlerinin ve ücretlerinin insan onuruna yaraşır düzeyde olmasını isteyerek, çalıştıkları bir tekstil fabrikasında greve başladılar. Bunun üzerine polisler saldırarak işçileri fabrikaya kilitlediler. Çıkan yangında 120 kadın işçi yanarak öldü.
Clara Zetkin’in 1910’da Kopenhag’da toplanan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansında, bu trajik olaydan da söz ederek, bir günün KADINLAR GÜNÜ olarak kabulü önerisi, konferansa katılan 17 ülkeden 100 kadın tarafından oy birliği ile kabul edildi. Sonuçta Birleşmiş Milletler 8 Mart 1975 tarihinde, 8 MART’ı Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul ve ilan etti.
8 Mart, uluslararası bağlamda kadınların bireysel, sosyal, siyasal ve ekonomik haklarının ve toplumsal statülerinin yükseltilmesi talepleriyle, her yıl dünyanın pek çok ülkesinde kutlanmaktadır.
Türkiye’de de 1921 yılından bugüne (zaman zaman yasaklansa da) kutlanıyor. Kadınlarımızın, kadın kuruluşlarının emeği, direnci, ısrarı ve dayanışması 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü görünür ve kalıcı kılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti; Atatürk Aydınlanma Devrimleri ve özellikle 1926 Türk Medeni Kanunu ile aynı zamanda bir KADIN DEVRİMİ gerçekleştirmiştir.
Yüzyıllarca eve kapatılan ve çerçevesi erkekler tarafından çizilen bir hayatı yaşamaya mahkûm ve mecbur edilen KADINLARIMIZ, daha Kurtuluş Savaşı sürecinde, Atatürk’ün “Dünyada hiçbir milletin kadını, 'Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gösterdim' diyemez." sözleriyle ifade ettiği üzere, Milli Mücadele’ ye büyük katkı sağlamışlar, Cumhuriyet’le birlikte önce insan, sonra yurttaş ve en sonunda da eşit yurttaş olmuşlardır.
Yasal evlilik yaşı olmayan, oniki yaşında okuldan alınan, evlenirken fikri sorulmayan, boşanma ya da boşanmama hakkı bulunmayan, mirasta ve tanıklıkta yarım kişi sayılan, bir erkeğin birden fazla eşinden biri olabilen KADINLARIN, Tanzimat’la başlayan ve II.Meşrutiyet ile devam eden Batılılaşma Hareketleriyle eğitimleri ve toplumsal hakları anlamında bazı olumlu adımlar atılmışsa da, bunlar gerçek anlamda çağdaş ve kalıcı değişimler olamamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk muhteşem vizyonu ile bir ‘ÇAĞDAŞ KADIN PROJESİ’ gerçekleştirmiştir.
Böylece; ailede, eğitimde, hukukta, istihdamda ve siyasette KADIN - ERKEK EŞİTLİĞİNİ sağlayan devrimlerle kadınımız, demokrasi ve insan hakları bağlamında çok önemli kazanımlar elde etmiştir.
KADIN; toplumda padişahın, evde babanın ya da kocanın kulu olmaktan çıkıp, Cumhuriyet’in onurlu, aydınlık, çağdaş ve EŞİT YURTTAŞI olmuştur.
Bütün bu Anayasal ve yasal değişikliklerin, Cumhuriyetin ilanının ardından sadece 10 yılda gerçekleştirilmesi ise, hayranlık vericidir.
Ancak ülkemizin bugün getirildiği noktada, yazık ki kadınlarımızın hakları bir yana, artık yaşamları da tehdit altındadır. Bir yandan kadın cinayetleri, diğer yandan tacize ve tecavüze uğrayan kız çocuklarının ve kadınların sayısı her geçen gün artmaktadır. Kadına yönelik şiddet sistematik bir hal almakta, adeta sıradanlaşmakta, çoğu kez de cezasız kalmaktadır.
Ayrıca kadın istihdamının gerilediği, kayıt dışı kadın iş gücünün sömürüldüğü, karar mekanizmalarında eşitliğin sağlanamadığı ve kazanılmış hakların kaybedilmekte olduğu bir eksen kayması da yaşanmaktadır.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, Medeni Yasa’da kadın aleyhine yeni düzenlemeler hazırlanması, kazanılmış hakların daha da kaybedileceği kaygısı yaratmıştır.
Çağdaş ve Laik eğitimin ortadan kaldırılması için çalışılırken, kız çocukları eğitim haklarından uzaklaştırılarak küçük yaşta evlenmeye zorlanmakta, utanç verici ÇOCUK GELİN deyişi günlük yaşama sokulmakta, eksik hayatların suskun, çaresiz, kaderci ve kul kadınlarını yaratmak hedeflenmektedir.
Başta güven içinde yaşama hakkı olmak üzere kadının ve erkeğin yaşamın her alanında eşitliğinin sağlandığı demokrasi ve hukuk mücadelemiz devam edecektir.
Atatürk’ün ışığı ve yol göstericiliğinde TÜRK KADINI asla Ortaçağ karanlığına teslim olmayacaktır.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ olarak; 8 Mart’ın yurdumuzda ve dünyada aynı zamanda ‘EŞİTLİK BAYRAMI’ olarak da kutlanacak bir gün olması dileği ile, kadınlarımızı saygı ile selamlıyoruz."