Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bakanlığın Bilkent Yerleşkesi'nde düzenlenen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına açıklama yaptı, soruları yanıtladı.
Bugünkü toplantının duygu bakımından son derece pozitif olduğunu belirten Koca, "Çünkü bugün, ısrarların sabırları sınadığı konularda, size nihayet beklediğiniz haberleri vereceğim. Bugün kısıtlamalardan çok onların yerini almaya başlayan serbestlikten söz edeceğim." dedi.
Koca, salgınla geçen iki yıl boyunca kısıtlama ısrarında bulunduğunu hatırlatarak bugün ise her şeyi gözden geçirmenin zamanının geldiğini söyledi.
Türkiye'nin Kovid-19 salgınının ciddiyetini ilk kavrayan ülkelerden olduğunu vurgulayan Koca şöyle konuştu:
"Bütün mücadelemiz aynı ciddiyet içinde devam etti. Koronavirüs Bilim Kurulumuz, tıpkı bugün olduğu gibi, gelişmeleri sürekli mercek altında tuttu ve öneriler geliştirdi. Tedbirleri ele alan, salgınla nasıl mücadele edeceğimizi tanımlayan, tedavi rehberlerini hazırlayarak güncel gelişmelere göre sürekli güncelleyen Bilim Kurulu, çalışmaktan iftihar ettiğim bir kuruldur. Dünya Sağlık Örgütü, küresel bir salgınla karşı karşıya olunduğunu henüz ilan etmeden her türlü tedbiri planlayan bu kuruldur. Şahsım ve sizler adına Bilim Kurulunun bütün üyelerine bir kez daha teşekkür ediyorum."
"Dünyada belki de en hızlı hareket eden ülkelerden biri olduk"
Fahrettin Koca, salgın sürecinde gerekli tedbirlere erkenden başlandığını ifade ederek "Tüm dünyada belki de en hızlı hareket eden ülkelerden biri olduk. Bu açıdan bakıldığında salgın hastalığın vaka sayılarına kıyasla en az etkilediği ülkeler arasındayız." dedi.
Türkiye'de şu anda salgının toplumsal hayatı eskisine oranla çok daha az etkilediğinin altını çizen Koca, bu başarı için bilim insanlarına, sağlık çalışanlarına, kolluk kuvvetlerine, ilgili bakanlıkların personeli ile kurallara uymada, kısıtlamalara sabretmede büyük kararlılık gösteren millete teşekkür etti.
Bakan Koca, Kovid-19 tedbirlerine Türkiye'den daha sonra başlayan ülkelerin kısıtlamalardan büyük oranda vazgeçtiğine işaret ederek, "Bildiğiniz gibi, ülkemizde de bazı kısıtlamalar kalkmıştı. Salgının biteceğine dair somut işaretler gördüğümüzde toplumsal hayatı baskılayan şartları normalleştirecek adımları attık. Karantina ve izolasyon süreleri, tarama testleri, temaslılık durumu gibi birçok uygulamada değişikliğe gittik. Bizi normalleşmeye götüren bu adımların isabetli olduğunu görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Gelinen noktada Kovid-19'la mücadelenin bundan böyle özellikle aşıyla verileceğini ifade eden Koca, ayrıca virüse karşı kullanılan ilacın 65 yaş üzerindekilere ve bağışıklığı baskılanmış kişilere dağıtılmasına başlandığını anımsattı.
Alınan kararlar
Koca, 2 yıllık ısrarlı ve planlı mücadelenin ardından salgınla mücadelede bazı serbestliklerin uygulanacağını bildirerek tedbirlerin gevşetilmesini bazı bilim insanlarının "erken" bulduğunu, birçok bilim insanının ise bu süreci desteklediğini dile getirdi.
Bakan Koca, alınan kararları şöyle açıkladı:
"Artık açık havada maske kullanmak zorunda değiliz. Kapalı ortamlarda havalandırma yeterliyse ve mesafe kuralına uyum gösterilebiliyorsa maske takmak artık şart değil. Yeni dönemde HES kodu uygulaması kaldırıldı. Hiçbir kurum ya da kuruluşa girişte HES kodu kontrolü yapılmayacak. Hastalık belirtisi olmayan kişilerden test istenmeyecek. Okullarda, iki vaka çıkması halinde sınıfın kapatılması şeklindeki uygulamaya artık gerek görülmemektedir. Pozitif çıkan öğrencinin izole edilmesi yeterli bulunacak ve eğitim devam edecektir."
Salgının düşüşe geçmesinden dolayı alınan kararlar ile ihtiyaç duyulan psikolojik rehabilitasyonun sağlanmasının da amaçlandığını belirten Koca, "Bu kararlar konusunda farklı değerlendirmeler yapılması mümkündür. Bizimse Bakanlık olarak hepimiz adına en iyisini yapmayı, en doğru kararı vermeyi amaçladığımızdan kimsenin kuşkusu olmayacaktır." dedi.
Salgının etkisini yitirdiğinin somut, gözle görülür gerçek olduğunu vurgulayan Koca, "Bu sebeple salgın kelimesine eskisi kadar vurgu yapmaya gerek yoktur. Bu sebeple salgını günlük hayatın ana kriteri olmaktan çıkarmalıyız." diye konuştu.
Salgınla toplum olarak kısıtlamalar aracılığıyla mücadele etme döneminden, hastalıktan bireysel olarak korunma aşamasına geçilmesi gerektiğine işaret eden Bakan Koca, "Kişisel korunmada eğer istersek süregelen alışkanlıklarımızı sürdürebiliriz. Maske konusunda bence prensip şudur; maskeleri hayatımızdan çıkarmıyoruz. Maskeyi gerektiğinde hemen takmak üzere yanımızda taşıyoruz. Özellikle büyüklerimizle ve kronik hastalığı olanlarla bir aradayken maske günlük hayatımızın vazgeçilmezi olmalıdır." dedi.
"Hastaneye günlük yatışlar Omicron öncesi döneme geldi"
Bakan Koca, Türkiye'de yerli aşı çalışmalarını içeren bir videonun gösteriminden sonra çeşitli grafikler üzerinden bazı verileri de paylaştı.
Son bir ayda vefat eden vatandaşların yüzde 8'inin hiçbir ek hastalığı olmadığını belirten Koca şunları kaydetti:
"Tek tanısı Kovid olup vefat edenlerin oranı yüzde 7,8. Vefatların yüzde 92,2'sinin en az 2 tanı ile vefat ettiği tabloda görülüyor. Yani Kovid dışında ilave bir hastalığı, en az bir hastalığı olan yüzde 92,2. Sadece Kovid tanısı alan ise 7,8. Hiç ek hastalığı olmayanların yani yüzde 7,8, yüzde 8'den bahsediyorum, vefat yaş ortalaması ise 63. 2021 Mayıs ayı, yani Omicron'un olmadığı, Delta'nın ağırlıklı olduğu dönemden bahsediyoruz, yaş ortalaması 68. Omicron varyantının baskın olduğu son 2 ayda ise bu yaş ortalamasının 77'ye kadar yükseldiğini görmüş oluyoruz."
Koca, yaş gruplarına göre vefat oranlarına bakıldığında, son ay içinde vefat edenlerin yüzde 91,5'inin 60 yaşından büyük olduğunu ifade etti. Delta varyantının baskın olduğu 2021 Mayıs ayında bu oranın 71,4 olduğunu aktaran Koca sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağlık kuruluşlarımızın kapasitesini ve yükünü görmek açısından hastaneye günlük yatışlara bakıldığında hastaneye günlük yatışların Omicron öncesi döneme geldiğini, yani, ortalama 6-7 hafta öncesine gelmiş olduğumuzu görmüş oluyoruz. Yoğun bakımlarda da benzer şekilde özellikle son 2 haftada günlük yatışların azaldığını, yoğun bakımdaki günlük yatışların da önemli oranda düşüşe geçtiğini ve Omicron öncesine doğru hızlı bir düşüş yaşandığını görüyoruz."
"Sahaya verdiğimiz TURKOVAC aşısı 1 milyonu geçti"
Bir gazetecinin, TURKOVAC aşısının kullanım oranlarına ve çalışma sonuçlarına ilişkin sorusu üzerine Koca şunları kaydetti:
"Şu an sahaya bizim verdiğimiz TURKOVAC aşısı bir milyonu geçti ve üretim de her geçen hafta içinde giderek artış içinde. Zannediyorum 2 ay sonra aylık 1-1,5 milyona rahat erişmiş olacağız. Cumhurbaşkanımızın Afrika'ya ziyaretiyle 130 bin TURKOVAC göndermiştik. Ayrıca yurt dışında Faz-3 çalışması olarak Azerbaycan'da bütün hazırlıklar tamamlandı. Yakın dönemde hızla başlamış olacak, haftaya başlamış olacak. Dolayısıyla bu açıdan bir sorun yok. TURKOVAC'ı biz önceki hafta bildiğiniz gibi bütün hastanelerimizde uygulamaya daha yeni başladık. Önce şehir hastanelerimiz ve eğitim araştırma hastanelerimizde başlamıştık. Gelecek haftadan itibaren aile hekimleri dahil bütün sağlık kuruluşlarımızda başlatmak istiyoruz. O durumda vatandaşımızın erişimi daha kolay olacak. Bu anlamda var olan rağbetin daha da artacağını tahmin ediyoruz."
TURKOVAC'a sahip çıkılmasını vurgulayan Koca, aşının etkisinin bilindiğini, bu aşıyı yaptıranların hastalığı geçirme durumuyla ilgili de verileri de 2-3 hafta içinde paylaşacaklarını belirtti.
"(Molnupiravir) Şu an Bilim Kurulu yeni bir karar almadı"
Kovid-19 tedavisinde kullanılan Molnupiravir ilacının kullanımı ve yaş kriterine ilişkin soruya da Bakan Koca, "Şu an Bilim Kurulunun bu anlamda önerdiği, özellikle 65 yaş üstü ve bağışıklığı baskılanmış olan kişilere verilmek şeklinde. Bunu sahaya yaygın olarak verdik, bundan sonraki dönemde özellikle bu yaş grubu ve bağışıklığı baskılanmış kişilere verilmek üzere kullanılacak. Bunu daha alt gruba vermek şeklinde şu an Bilim Kurulu yeni bir karar almadı." yanıtını verdi.
Molnupiravir ilacının etkinliğinin, hastaneye yatış ve vefatları en az yüzde 30 oranında azalttığının bilindiğini söyleyen Koca, "Amerika'da başlandı biliyorsunuz. 770 dolarlık bir ilaçtan bahsediyoruz. Türkiye'de bu ilacı biz yerlileştirdik ve bu ilaç 70'de bir oranında bir maliyete kadar indirilerek üretildi. Bu ilaçtan da yaygın olarak bütün illerimize de dağıtmış olduk." dedi.
Gelecek dönemde vatandaşların aşı konusunda çok hassas olmalarını, riskli olan 65 yaş üstü kişilerin hatırlatma dozlarını asla ihmal etmemelerini, erken dönemde belirtisi olanların testlerini yaptırmalarını isteyen Koca, "Çünkü test pozitifse 65 yaş üstü ve riskli grup o durumda ilacı başlama imkanımız oluyor. İlaca ne kadar erken başlanırsa o kadar etkili olduğunu biliyoruz. İlaca erken başlamak için belirtiler başladığında erken dönemde özellikle 65 yaş üstü ve riskli grubun PCR testini yaptırmalarını son derece önemsiyoruz." şeklinde konuştu.