Saldırının, olayla ilgili olarak tutuklanan şahısların ifadelerinde öne sürdükleri gibi orada yaşanan bir gerginlik ya da küfürleşmeden kaynaklanmadığı, tamamen planlanmış olduğu ve ayrıca başka gazetecilerin de bu grubun hedefinde olduğu bu kayıtlarda açıkça yer aldı. Sanıkların, kendi internet sitesinde ‘kifayetsiz muhteris’ bazı kamu kuruluşu yöneticilerinin kısa sürede mal varlıklarında meydana gelen artışlar, yolsuzluk ve usulsüzlük yaptıkları iddialarını, kurumlarını yönetmedeki yasadışı ve keyfi uygulamaları ‘ima yoluyla’ yazdığı, bu nedenle de açık ve üstü kapalı tehditlerine maruz kaldığı ‘kifayetsiz muhteris’ şahısların bağlantılı olabilecekleri kişiler tarafından azmettirildikleri iddiaları bu yazışmalarla destek buldu. Yaşanan saldırı saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı. Polis, olayın arkasındaki ‘azmettirici’ isimlerle ilgili çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Bu arada, saldırganların tutukluluğuna yapılan itiraz ise reddedildi.
“300 POLİSİN İÇERİSİNDE NASIL KAÇMAYI BECERDİLER” BÖBÜRLENMESİ!..
Kernek Meydanı’nda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ve meydan açılış töreni sırasında görevini yaparken ‘çakal’ grubunun saldırısına uğrayarak dövülen gazeteci Burhan Karaduman’ın olayı ile ilgili olarak ilginç detaylar ortaya çıkmaya başladı.
Saldırıdan sonra bir araya gelerek üstteki fotoğrafı çektirenlerden 3 saldırgan tutuklanırken, fotoğrafta kimliklerinin tespit edilemediği yazılı olan, ancak daha sonra belirlenerek yakalanan 2 kişi ise serbest bırakılmışlardı.
Mahkemece tutuklanan saldırganların savunmasını polis ve adliye aşamasında tutulan 3 avukat yaptı. Rojhat B. adlı saldırganın savunmasını Avukat Furkan İnce, 18 yaşındaki Doğukan Aydın’ın savunmasını Avukat Asiye Kazancı, 19 yaşındaki saldırgan Umut Herdili’nin savunmasını ise Avukat Mustafa Çağrı Yiğit üstlendiler.
Emniyet tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Malatya doğumlu 19 yaşındaki Umut Herdili ve 18 yaşındaki Doğukan Aydın ile Muş- Varto doğumlu 17 yaşındaki Rojat B. adlı saldırganların Whatsapp ve İnstagram konuşmalarında olay anı ve olay sonrasına ilişkin bilgiler ve konuşmalar olayın dosyasına girdi.
Saldırganlardan Umut Herdili’nin, olaydan 2 gün sonra ve yakalanmadan önce Whatsapp’ta bir arkadaşı ile sohbet ederken, “… Tüm Malatya değil, Türkiye bu gazeteciye vurduğumuz şeyi konuşuyor. İyi bir büyük eylem yaptık. Ama bulamıyorlar yeğen. … Gazeteciler falan polislerle konuşuyor toplantı mı ne varmış, konuşmuşlar, mesele açılmış, işte polisler acaba kim vurdu, demiş ki Ender abi ‘Malatya’da p.. mi yok’ demiş. Tuna abiye bakarak söylemiş. Tuna abide biliyor tabi işi, ‘Yav bu profesyonel bir iş, 15 saniyede nasıl vurdular, nasıl ettiler, nasıl oldu’ demiş. ‘Valla helal olsun’ demiş. 300 tane polisin içinde nasıl kaçmayı becerdiler.’ ‘Yani bu adamlar bu işi biliyi’ demiş. Bunlar tetikçi. Ama bulamazlar yeğen sıkıntı yok o yönde” diye yazdığı görülüyor.
Umut Herdili konuşmasının sonunda arkalarında bazı siyasetçi uzantılarının olduğunu da ima ediyor.
Bu arada, yazışmalarda geçen bazı isimlerin, geçmişte Malatya’da silahlı saldırı ve tehdit olaylarına karışan, ‘tetikçi’ olarak da bilinen, bazı sabıkalılar olduğu iddiaları da araştırılıyor.
“AMA İYİ YAPTIK İŞİ”!..
Saldırganlar Umut Herdili ve Doğukan Aydın arasında Instagram uygulamasının mesaj bölümündeki konuşmalarda da ilginç ifadeler yer alıyor. O ifadelerin bir bölümü şu şekilde:
“-Yeğen sana yemin ederim bunlar bizi kullanıyor. Vallahi kullanıyor yeğen.”
“-Nereden çıkardın, bende öyle tahmin ediyorum ama. “
Yakalandıktan sonraki ifadelerinde “ayak basma ve küfürleşme” nedeniyle kavga çıktığını öne süren saldırganlar, olaydan sonraki ınstagram hesabında olayın planlı ve talimatla yapıldığını anlatıyorlar.
Saldırganların mesajlaşma konuşmalarına göre, olay yerinde saldırıyı planlayan bazı isimlerin de olduğu, saldırıyı önce Kernek Havuzunun yanında yapmak istediklerini ancak vuramadıklarını aktarılıyor.
Instagram konuşmalarında saldırganların saldırıyı aslında Kernek Havuzunun orada yapmayı planladığı, ancak yapamayınca “Bozzo” adlı şahısın çok sinirlendiği aktarılıyor.
İşte o konuşma…
“-Ama iyi yaptık işi.
-He yeğen kimse böyle beklemiyordum.
-Tabi la
-Bozzo abi dedi mi
-Hele ben havuzun orada vuramadım, ne sinir oldu.
-Ben beklemiyordum”
“BUNU ATLATTIK, DİĞERLERİ DE YOLDA DENK GELİRSE..”
Saldırganların ınstagramdaki mesajlaşma konuşmalarında saldırmak için bir liste aldıklarını itiraf ediyorlar ve en zorlu işin ise gazeteciye saldırmak olduğunu ve ancak bunu atlattıklarını itiraf ediyorlar.
O konuşma ise şu şekilde:
“-Ve kötüsü buydu yeğen.
-Bırak oda gelsin. Nasıl en kötü. Riskli olan bu. Bunu atlattık.
-Riskli olan buydu.
-Umut burada bizi kullandılar.
-Diğerleri öyle yolda denk gelirse iki tane çakar göndeririz.”
İkili arasındaki mesajlaşma da bir ‘dernek” ifadesi sürekli geçiyor.
Instagram mesajlaşma konuşmalarında Umut Herdili sürekli olarak arkalarında siyasetçilerin olduğunu vurguluyor ve kendilerine bir şey olmayacağını söylüyor.
YAKALANIRLARSA DİYE İFADELERİNİ DE KONUŞMUŞLAR..
Saldırganların, olayın o esnada yaşanan bir gerginlik ve küfürleşmeden kaynaklandığı yolundaki iddialarının da kurgu olduğu yazışmalardan anlaşılıyor.
Sadırganların yakalanmadan önce kendi aralarındaki bir başka ınstagram mesajlaşmasında Umut Herdili, “Bi b.. çıkmaz emin ol. Olursa da dieceğimiz (diyeceğimiz) şey belli.” diyerek önceden verecekleri ifadeler konusunda kendi aralarında konuştuklarını itiraf ediyor.
Umut Herdili’nin Doğukan Aydın’dan mesajların silinmesini de istediği görülüyor ve “Mesajları sil. Ne olur ne olmaz. Temiz kalsın” diyor.
İki saldırganın olay sonrasındaki haberleri de okuyarak gazetecilere küfrettikleri görülüyor.
Mesajlarda daha başka ayrıntıların da bulunduğu, polis ve savcılığın buna ilişkin de detaylı soruşturma yaptıkları öğrenildi.
SALDIRI KAMERA KAYDINDA..
Saldırganların “aramızda kavga çıktı” şeklindeki ifadelerine ve bu şekilde yönlendirilmelerine ve bazı kesimlerin bilinçli olarak kamuoyunda yanlış algı oluşturma çabalarına karşın, olay anını ve olay öncesini saniye saniye kaydeden güvenlik kamerası görüntülerinde saldırganların, arkası dönük olan gazeteci Burhan Karaduman’a arka kısımdan gelerek direk sırtına vurup, arkasında yerde tekmeledikleri görülüyor. Kamerada saldırganlar ile gazeteci Burhan Karaduman arasında olaydan önce herhangi bir konuşma ve itişme ve yan yana gelme durumu görülmüyor.
Soruşturma dosyasında olaydan kısa bir süre öncesinde Gazeteci Burhan Karaduman’ın Kernek Havuzunun yanında önlerinden geçtiği, saldırganların da peşinden gittikleri de kamera kaydı ile tutanak altına alındı.
TUTUKLAMALARA İTİRAZ REDDEDİLDİ..
Bu arada, 3 saldırganın 2. Sulh Ceza Hakimliği’nce 2 Kasım günü tutuklanmalarına, avukatlarının 3. Sulh Ceza Mahkemesi’ne yaptıkları itiraz, bu mahkemece reddedildi.
3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin red kararında, “Şüphelilerin üzerine atılı suçu işlediğine dair tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, olay tutanakları, şüpheli beyanları, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile kuvvetli suç şüphesine ilişkin somut delillerin mevcudiyeti, delillerin henüz tam toplanmamış olması, öngörülen cezanın alt ve üst sınırı itibarı ile kaçma ve delilleri karartma ihtimalinin kanunen varsayılması gerekliliği ve ölçülülük ilkesi dikkate alınarak, ayrıca adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı kanaati ile.. itirazın ayrı ayrı reddi ile SSÇ (suça sürüklenmiş çocuk) ve şüphelilerin tutukluluk halinin devamına, … dair evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere karar verildi” denildi.
DELİKANLILARIN (!) ‘BÜYÜKANALARI’ RİCACI!..
Öte yandan, saldırıya uğrayan Burhan Karaduman’a ve ailesine, davalarından vazgeçmeleri için saldırganlardan birinin ‘büyükanası’nın da aralarında bulunduğu birçok kişinin araya girerek ricacı oldukları, yaptıkları saldırıyı büyük bir övünçle anlatan saldırganların yakınlarının, bu kişilerin ‘hayatının kararacağı’ nı söyleyerek davadan vazgeçilmesi için Karaduman ve yakınları üzerine ‘ricayla’ baskı kurmaya çalıştıkları, yine Malatya’da ‘gazeteci geçinen’, meslek ahlakları, geçmişleri ve taraf oldukları olaylar ile ilgili tercihleri kamuoyunun büyük bir kesimince yakından bilinen bazı tiplerin de bu konuda aracı oldukları öğrenildi.
Karaduman’ın annesinin, evine gelen ricacılara rağmen ricaları kabul etmediği ve oğluna şikayetinden vazgeçmemesini söylediği belirtildi.
Haber Bülteni
