Malatya Yaşam Haber - malatyayasamhaber.com Malatya haber

" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Gündem " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Asayiş " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Spor " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Siyaset " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Sağlık " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Eğitim " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Turizm " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Ekonomi " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Kültür " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Teknoloji " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Yaşam " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Bilim " class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self" ?>" class="hs-nav-link hs-ripple hs-nav-25 hs-order-1" target="_self">Vefat Haberleri
ALTIN
 2.742,72
DOLAR
 33,9278
STERLİN
44,2397
EURO
 37,7974

banner4

10 Ekim Unutulmadı

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Gar'da gerçekleşen IŞİD'in üzerine aldığı bombalı eylem yurdun bir çok ilinde lanetlendi.  

11 Ekim 2021 02:03
10 Ekim Unutulmadı

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Gar'da gerçekleşen IŞİD'in üzerine aldığı bombalı eylem yurdun bir çok ilinde lanetlendi. 

Saldırıyı gerçekleştirenler hakkında henüz herhangi bir işlem yapılmaması ve o dönem yöneticilerin cezalandırılması gerektiği belirtilerek saldırının 6. yılında hayatını kaybedenler bir kez daha anıldı. 

HABER MERKEZİ

 

          10 Ekim 2015 tarihinde Ankara tren garı önünde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu gerçekleşen katliam yurdun pek çok noktasında lanetleniyor.

          

ADANA'da gerçekleştirilen 10 Ekim Ankara Katliamı anması

 

               Ankara'da 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu gerçekleşen katliamın 6'ncı yıl dönümünde pek çok kentte katliam bir kez daha lanetleniyor. Yurdun birçok noktasında gerçekleştirilen etkinliklerde saldırıyı gerçekleştirenlerin ve katliamı önlemeyip sorumluluğunu yerine getirmeyerek katliama ortak olan yöneticilerin yargılanması istendi, hayatını kaybedenler anıldı.

 

ADANA "IŞİD'E 'ÖFKELİ ÇOCUKLAR' DİYEN DAVUTOĞLU NE BİLİYORSA ANLATMALI!"

 

            Katliamda hayatını kaybedenler Adana’da Seyhan Belediyesi önünde, 10 Ekim’de hayatını kaybedenler anısına yapılan Barış Anıtı önünde anıldı.

            10 Ekim Barış Derneği, DİSK, KESK, Adana Barosu, Adana Tabip Odası ve TMMOB’nin yanı sıra HDP, EMEP, ESP, SYKP, Sol Parti, Halkevleri, CHP ile 10 Ekim aileleri katliamda hayatını kaybedenleri anıp katliamın gerçek sorumlularının yargılanması ve barış taleplerini dile getirdiler.

             Anma etkinliğine TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz katıldı.

            Anma etkinliğinde 5 yıldır Adana’da barışın sembolü olarak Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi önünde duran barış anıtına karanfiller bırakıldı. 10 Ekim aileleri barışın sembolü olarak gökyüzüne beyaz güvercinler bıraktı.

              Hüzün ve öfkenin hakim olduğu etkinlikte konuşmacılar katliamın siyasi sorumlularına ve katliama yol veren kamu görevlilerinin sorumluluğuna dikkat çekerek onlar yargılanana kadar adalet mücadelesini sürdüreceklerini ifade ettiler.

“FAİLLERİ GİZLEYENLER BU KATLİAMIN ORTAĞIDIR”

               Basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü Ahmet Aydoğan okudu. Katliamın gerçek faillerinin bulunarak yargılanmadığını hatırlatan Aydoğan, "Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır.

               İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz. Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz" dedi.

 

“İNADINA BARIŞ”

             Dilan Sarıkaya’nın annesi Nesligül Sarıkaya, “Şunu söylüyorum, ‘İnadına barış’, çünkü biz barış için çok büyük bir bedel ödedik. İnadına barış diyorum!" dedi.

           Hacı Mehmet Şah’ın yakını Mehmet Mirza Kökli, “Hacı Mehmet Şah bir suç işlemedi. 70 yaşında orada sadece demokrasi diye haykırıyordu. Onların barış, demokrasi taleplerini dillendirmeye devam edeceğiz” dedi.

          Katliamda yaralanan BTS Adana Şube Başkanı Tonguç Özkan, dünyada iktidarların korku yaratarak iktidarlarını sürdürmeye çalıştığını belirterek şunları söyledi: “Dünyada en korkutucu şey ölüm korkusu ve en kıymetli şey yaşam hakkı.

 Şimdi yaşamlarımızı esir almaya çalışan bu korku ikliminde bunu yan yana durarak aşabiliriz."

ERCÜMENT AKDENİZ: DAVUTOĞLU, NE BİLİYORSAN ÇIK KONUŞ!

           Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, saldırının emek, demokrasi güçlerinin yan yana gelmesinden korkanların yaptığı bir saldırı olduğunu belirterek katliamın arkasındakilerin de yargı önüne çıkması gerektiğini söyledi.

            Katliamı yapanlar için “Öfkeli çocuklar” denildiğini hatırlatan Akdeniz, "'Eğer bir konuşursam sokağa çıkacak yüzleri kalmaz’ diyenler de yargı önüne çıkmalıdır. Ne biliyorsan çık konuş Davutoğlu. Parti kurarak, ittifaklara girerek, demokrasi güçlerine göz kırparak sokaklarda seni de gezdirmeyiz, seni de utandırırız” dedi.

“KATLİAMLARA RAĞMEN YAN YANA SOKAKLARDAYIZ”

           7 Haziran’la 1 Kasım seçimleri arasında gericiliğin tahkim edilmek istendiğini ifade eden Akdeniz, “Kırılarak, vurularak ama yeniden ayağa kalkarak emek, demokrasi ve özgürlük güçleri yan yana yine sokaklardayız.

               Önümüzde kritik bir seçim süreci daha var ama bu katliamlara karşı şerbetlendik. Bunu bir daha denemeyin. Halkın azabı çok kötü olur bunu da bilin. Bu işin siyasi sorumluları yargı önüne çıkana kadar adalet mücadelemiz devam edecek, iki elimiz onların yakasında olacak” dedi.

IZDIRABIMIZI TÜM TOPRAKLARDA HAKİM KILMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”

           TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, gerçek faillerin yaralıların üzerine gaz sıkanlar ve ambulansın gelmesini engelleyenler olduğunu, yıllardır yargılamayı akamete uğratanlar oluğunu belirterek “Her 10 Ekim’de döktüğümüz yapraklarımızın üzerine yaprağını dökecek mabet ağaçlarını dikmemizi engelleyenlerdir o failler.

            Ve biz faillerin görünür olması için, hissettiğimiz birbirimizin ızdırabını tüm bu topraklarda hissedilir kılmak için, emeğimiz, barış, demokrasi, özgürlüğümüz için mücadeleye devam edeceğiz” dedi. 

 “TEK YOL YAN YANA OLMAK”

           HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, katliamın ortaya çıkarılmak istenmemesinin nedeninin katliamı yol veren iktidarın savaş ve kan üzerinden iktidarlarını tahkim etmeleri olduğunu dile getirdi. Çatışmalı sürecin sonlanması gerektiğini ifade eden Peköz, “Bunun tek yolu daha çok dayanışma içerisinde olmak, yan yana olmak” dedi.

“BU ATMOSFERİ YENİDEN YARATMAK İSTEYENLERE KARŞI DAHA FAZLA BİR ARADAYIZ”

           CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar olan süreçte katliamlarla insanların korkutulmaya çalışıldığını belirterek “Seçim sonuçlarına saygı gösterilmediği için bizim bunları yaşadığımızı bizler çok iyi biliyoruz.

           Türkiye’yi tekrar bu atmosfere sürüklemek isteyenler olursa bizler buna karşı öldürmekle bitmiyoruz. Demokrasi isteyenler olarak her zamankinden daha fazla bir aradayız. Biz arkadaşlarımızı da acılarımızı da unutmayacağız.

             Bu acılardan yeni mücadeleler çıkararak çok daha güzel bir Türkiye inşaat edeceğiz. Adalet sağlanana kadar emek, barış adalet mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

 

KAYSERİ "Katiller Halka Hesap Verecek”

 

             10 Ekim Ankara katliamı anması Kayseri Gar’ında Emek Ve Demokrasi güçlerinin katılımıyla gerçekleşti. Katliamın lanetlendiği anmada “10 Ekim'i unutma, unutturma”, “Katiller halka hesap verecek” sloganları atıldı. Anma sonrası alana kurum temsilcileri karanfil bıraktı.

            Basın açıklamasını Kayseri Eğitim Sen Şube Başkanı Sedat Ünsal okudu. Ünsal, “7 Haziran 2015 Seçimleri sonrasında ülkeye egemen hale getirilmeye çalışılan şiddet ve korku iklimine karşı barışı, demokrasiyi ve emeğin haklarını savunmak için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak tüm yurttaşlarımızı 'Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne katılmak üzere Ankara’ya davet etmiştik.

            Yaptığımız çağrıya kulak veren on binlerce yurttaşımız emek, barış ve demokrasi özlemiyle Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkmış ve Ankara Garı önünde buluşmuştu” dedi.

"104 ARKADAŞIMIZ HAYATINI KAYBETTİ"

             O karanlık dönemde herkese umut veren bu coşkulu birlikteliğin saat 10.04'te birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandığını söyleyen Ünsal sözlerine şöyle devam etti:

           “10 Ekim 2015 sabahında bu alanda yüreklerinde sevgi, gözlerinde gülümseme, dillerinde barış türküleri olan on binlerce kişi kardeşçe yan yana bulunuyordu. IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen kanlı saldırı sonucunda 104 arkadaşımız hayatını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız yaralandı ve sakat kaldı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz. Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor.”

"10 EKİM KATLİAMI SİYASİ BİR CİNAYETTİR"

           Geçtiğimiz yıllarda, tutuklu sanıklar yönünden 10 Ekim davasının karara bağlandığını ifade eden Sedat Ünsal, "9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Ayrıca, ana dosyadan tefrik edilen firari sanıkların yargılandığı dosya, Türkiye’de ilk defa insanlığa karşı suç kavramının yargıya konu edilmiş dosyası oldu.

            Bu yönüyle 10 Ekim Katliamı, Türkiye siyasi tarihi ve yargı tarihi bakımından da kamuoyunu ilklerle buluşturan bir konumdadır. Ceza dosyası kapsamında dosyaya katılanlar olarak bizlerin talepleri ile damla damla kazandırılan deliller ile artık hepimiz biliyoruz ki; bugün 6. yılında anmasını yaptığımız, devasa acılara karşılık gelen bu katliam önlenebilirdi.

            İki seçim arasında, 2015 yılının karanlık bir dönemine tekabül eden 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir. Katliamın 6. yılında, bombaların patladığı bu acı dolu meydandan bir kez daha sesleniyoruz: Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz! Yaşasın emek, barış ve demokrasi mücadelemiz!” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

 

MUĞLA "unutmadık, unutturmayacağız"

            Muğla’da KESK, DİSK, TMMOB ve Muğla Tabip Odası, Sınırsızlık Meydanı’nda, 10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitirenleri andı. Açıklamaya Emek Partisi, CHP, HDP, Sol Parti, CHP Muğla Milletvekilleri Süleyman Girgin ve Gürsel Alban da katıldı.

          Kurumlar adına basın açıklamasını Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran okurken, açıklama sonrası katliamda yaşamını yitirenler için alana karanfil bırakıldı.

 

AYDIN İLİ  "kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz"

        Aydın Emek ve Demokrasi Platformu'nun çağrısıyla kent meydanında yapılan anmada platform adına Aydın Tabip Odası Başkanı Adalet Çıbık basın açıklamasını okudu.

             Çıbık, “Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Basın açıklaması sonra katliama tanık olanlar yaşadıkları ve duygularını paylaştı. Açıklamaya TİP Genel Başkanı Erkan Baş da katıldı. (

 

TARSUS | "eli kanlı katiller kaybedecek, biz kazanacağız!"

 

Tarsus Emek ve Demokrasi Güçleri yayımladığı açıklamayla katliamı bir kez daha lanetledi.

           Açıklamada, 10 Ekimʼde barış sloganlarıyla toplanan binlerin içerisine elini kolunu sallayarak giren iki canlı bombanın ard arda gerçekleştirdiği saldırılarda, aralarında Tarsus’tan yola çıkan Metin Peşmen, Leyla Çiçek ve Orhan Işıktaş’ın da olduğu pek çok insanın hayatını kaybettiği belirtildi.

             Geçen yaz hayatını kaybeden Ümit Ender’in de aralarında olduğu yüzlerce kişinin yaralandığı belirtilirken "Polisin yaralılara yardım etmek isteyen arkadaşlarımıza yönelik kullandığı biber gazı yüzünden de yaralı pek çok arkadaşımızı kaybettik. Dönemin başbakanı 'Katliamın ardından oy oranlarımız arttı' açıklamasını yaptı" denildi.

 

"GERÇEK SORUMLULAR YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMADI"

             Açıklamanın devamında katliamın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen etkin bir yargılama yapılmayarak kamu görevlilerinin sorumluluklarının açığa çıkarılmadığı, gerçek sorumluların yargılanmadığı belirtildi ve şöyle denildi:

           "10 Ekim katliamının siyasi sorumluları bugün ekonomik ve siyasi kriz içerisinde kendi iktidarlarını korumak uğruna yine nefret politikaları, savaş politikaları ile ülkeyi karanlığa sürüklemeye çalışıyorlar.

             Pandemide sermayenin çıkarları uğruna emekçileri ölüme süren iktidar, pandemi yasaklarını muhalefeti susturma aracına dönüştürürken Kürtlere, Alevilere, Mültecilere, kadınlara, LGBTİ+'lara yönelik nefreti körükleyerek toplumu kutuplaştırıyor.

            Suruç Katliamı'nın, Ankara Katliamı'nın arkasındaki karanlık odaklar Altındağ’da, Konya’da, İzmir'de, Muğla’da halkların bir arada yaşama umuduna saldırıyor. Katliamda yitirdiklerimizin emek, barış, eşitlik mücadelesi ise işçilerin, gençlerin, kadınların, doğasını savunanların mücadelesinde yaşıyor.

          Katliamın 6. yıl dönümünde bir kez daha tekrar ediyoruz. 10 Ekim Katliamı'nın üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz. Katliamın önünü açanları, yaralıların üstüne gaz sıkanları, 'oylarımız arttı' diye müjde verenleri de kaybettiğimiz 103 barış güvercinini de unutmayacağız. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız.

              Bizden aldıkları her bir cana sözümüz var. Eşitliğin, barışın ve kardeşliğin ülkesini hep birlikte kuracağız. Eninde sonunda ama mutlaka halkların eşitlik ve barış mücadelesi kazanacak. Biz kazanacağız.

            Eli kanlı katiller ve onları besleyip palazlandıran emperyalist güçler kaybedecek. Bu çeteleri bölgemizde barındıran, onlara kol kanat geren yerli işbirlikçiler er ya da geç hesap verecek. Barış güvercinlerine verdiğimiz sözü asla unutmayacağız. Alevi, Sünni, inançlı, inançsız, Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez ve her dilden, her kültürden, her inançtan, her milliyetten Türkiye halkları kol kola barış türkülerini bu meydanlarda söylemeye devam edeceğiz."

 

URFA | "katliama dair yargı kararı çelişkili ve sorunludur"

 

           Urfa Emek ve Demokrasi Güçleri, Ahmet Bahçivan İş Merkezi önünde bir anma gerçekleştirdi. Anmaya CHP, HDP, EMEP, KESK’e bağlı sendiklar ve çok sayıda yurttaş katıldı.

           Burada açıklama yapan SES Şanlıurfa Eş Başkanı Eylem Salar, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın Türkiye tarihinin en büyük katliamı olduğuna vurgu yaparak, “10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir” dedi.

           5 Haziran 2015 Diyarbakır’da ve 20 Temmuz 2015 Suruç’ta gerçekleşen katliamların araştırılmadığını söyleyen Salar, “Gerçek anlamda araştırılsa ve failleri bulunsaydı hiç yaşanmayacaktı. 2021 yılı Temmuz ayında Danıştay tarafından verilen, devletin bu katliamlardan dolayı 'kusursuz' olduğu ve ölenlerin, yaralananların kusurlu ve borçlu çıkarıldığına dair kararı, katliamın 6. yılında vicdanları yaralamaktadır.

              İlk derece mahkemelerde açık ve bariz kamusal kusura işaret edilirken üst mahkeme süreçlerinde devletin sosyal risk sorumluluğundan dahi bahsedilmemesi büyük bir çelişki ve sorundur” dedi.

              Emek Partisi (EMEP) Urfa İl Başkanı Cemalettin Özden ise 10 Ekim Ankara katliamının ülkede barış, demokrasi ve özgürlük isteyenlere karşı yapıldığına dikkat çekerek, “10 Ekim günü 103 canımız, dünyanın en barbar terör örgütü tarafından katledildi.

              Arkadaşlarımızın daha bedenleri yerden kaldırılmadan sağ kalanlara gaz bombası ile müdahale edildi. Aradan geçen yıllara rağmen sorumlular açığa çıkarılmadı, yargılanmadı. Ama biz bu katliamı unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

 

"KATİLLERİ TANIYORUZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!"

10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenler Suruç'ta da anıldı.

 

           Suruç'ta yaşamını yitirenlerin mezarları başında yapılmak istenen anmaya polisin engel olması üzerine mezarlık girişinde bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri, katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ve "Katilleri tanıyoruz, unutturmayacağız" yazılı pankart açtı, karanfiller taşıdı.

           HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü ve HDP yöneticileri, EMEP İl Başkanı Cemalettin Özden ve il yöneticileri, KESK'e bağlı sendikaların üye ve yöneticilerinin katıldığı anmada konuşan Eğitim Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Binici, polisin mezar başında yapılmak istenen anmayı engellemesine tepki gösterdi.

           10 Ekim günü Ankara'da terör örgütü IŞİD tarafından tarihin en kitlesel kayıplarına neden olan katliamın gerçekleştirildiğini söyleyen Binici, o gün katliamda bir çok arkadaşlarını kaybettiklerini ve güvenlik önlemlerinin alınmadığını söyledi.

           Katliamda yaşamını yitirenler anılırken sorumlular yargılanana dek mücadele edileceği ve katliamın unutturulmayacağı vurgulandı.

 

BALIKESİR-EDREMİT | "KARDEŞLERİMİZİN HAYATLARINDAN OY DEVŞİRENLERİ UNUTMAYACAĞIZ"

 

10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenler Edremit Altınoluk'ta yapılan etkinlikle anıldı.

           Edremit Demokrasi Platformu tarafından yapılan etkinlik, emek, barış, demokrasi mücadelesinde yitirilenlerin anısına saygı duruşu ile başladı.

            Açılış konuşmasını yapan İbrahim Gümüştaş, ekonomik kriz ve salgının bütün yükünün işçi sınıfı, emekçiler, emekliler ve yoksulların sırtına bindiğini, gelen zamlarla halkın belinin büküldüğünü, bu kışın zor geçeceğini vurguladı.

Gümüştaş, tek adamdan kurtulmanın yolunun birleşik mücadeleden geçtiğini söyledi.

"KATLİAMLARIN YOLUNU AÇANLARA YARGI DOKUNMADI"

Platform adına basın açıklamasını Gülsüm Doğan ve Turan Cengiz okudu.

            Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Ankara’nın ortasında güpegündüz 104 kişinin hayatını kaybettiği, 500 kişinin yaralandığı saldırının tetikçisi bazı IŞİD’liler ceza alsa da saldırının arkasındaki asıl sorumlular yargılanmadı.

             Katliamdan siyasi çıkar elde edenlerin ortaya çıkarılmasına ilişkin adalet talebi ise mahkemenin soğuk duvarlarına çarptı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiklerimizi saygı ve özlemle anıyoruz.

             Barış için yola düşenlerin bombalanması, iktidarın oylarını kaybettiği o dönem ne ilk ne son oldu. Diyarbakır, Suruç, Ankara’da barışı bombalayanlar, Antep’te bir çiftin en mutlu gününde onlarca çocuğu öldürdü.

               Engellenmeyen her katliamda bir sonrakinin örgütlendiği bu karanlık dönemde, her bombanın ardından korkunç gerçekler ortaya çıktı.

           Yıllardır takip edilen cihatçılar, saldırı yapacakları bilinmesine rağmen durdurulmamış, geçecekleri yollar açılmış ve geldiklerinde ortalıkta hiçbir engelle karşılaşmamışlardı. Her davada sadece bir avuç IŞİD’liye ceza vermekle yetinen yargı, katliamların yolunu açanlara ise dokunmadı.

             Bugün ülkenin yönetim biçimine ilişkin tartışmalarda 'korku iklimi' olarak anılan o kritik dönemde yaşananlar hâlâ aydınlatılmayı bekliyor. Birçok istihbarata rağmen 'bu katliamlar neden engellenmedi, kimler hangi siyasi çıkarları elde etti' gibi soruların yanıtlarının tüm açıklığıyla yanıtlanması oldukça önemli.

             IŞİD’in katliamlarının aydınlatılması önündeki en büyük engel ise siyasi sorumluların yargılama süreçlerinin dışında bırakılması oldu. Tanık bile olmayan siyasiler ve iktidara yakın isimler, Saray’la arası bozulunca yaşananlara dair açıklamada bulundular.

            İktidar çatısı altındayken IŞİD’e ‘öfkeli çocuklar’ diyen Davutoğlu, yıllar sonra 'Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz' demişti.

 

           10 Ekim’den bir gün önce barış çağrısı yapan akademisyenler için 'Oluk oluk kanlarını akıtacağız' tehditleri savuran mafya lideri Sedat Peker ise kokain ticaretinden faili meçhul cinayetlere ve Suriye’ye gönderilen silahlara kadar varan itiraflarına dair daha sonra 'Kanla ilgili söylemiş olduğum olayların hepsi söylendiği dönemde hükümetin lehinedir. Çünkü o zaman korku iklimi oluşturmak lazımdı' açıklaması getirmişti.

             ‘Korku iklimi’ diye tarif edilen sürecin en kritik dönemeci olan 10 Ekim Ankara Katliamı'nın aydınlatılması, demokrasi mücadelesinin anahtarı durumunda. Bu katliam önlenebilirdi. İki seçim arasında, 2015 yılının karanlık bir dönemine tekabül eden 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir.

              Türkiye’nin barış umuduna darbe vuran, insanları sokağa çıkamaz hale getiren 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olayların sorumlusu kimdir? Bizim çocuklarımız neden öldürüldü? Bilinmelidir ki insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır.

              İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz."

 

 

          10 Ekim 2015 tarihinde Ankara tren garı önünde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu gerçekleşen katliam yurdun pek çok noktasında lanetleniyor.

          

ADANA'da gerçekleştirilen 10 Ekim Ankara Katliamı anması

 

               Ankara'da 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu gerçekleşen katliamın 6'ncı yıl dönümünde pek çok kentte katliam bir kez daha lanetleniyor. Yurdun birçok noktasında gerçekleştirilen etkinliklerde saldırıyı gerçekleştirenlerin ve katliamı önlemeyip sorumluluğunu yerine getirmeyerek katliama ortak olan yöneticilerin yargılanması istendi, hayatını kaybedenler anıldı.

 

ADANA "IŞİD'E 'ÖFKELİ ÇOCUKLAR' DİYEN DAVUTOĞLU NE BİLİYORSA ANLATMALI!"

 

            Katliamda hayatını kaybedenler Adana’da Seyhan Belediyesi önünde, 10 Ekim’de hayatını kaybedenler anısına yapılan Barış Anıtı önünde anıldı.

            10 Ekim Barış Derneği, DİSK, KESK, Adana Barosu, Adana Tabip Odası ve TMMOB’nin yanı sıra HDP, EMEP, ESP, SYKP, Sol Parti, Halkevleri, CHP ile 10 Ekim aileleri katliamda hayatını kaybedenleri anıp katliamın gerçek sorumlularının yargılanması ve barış taleplerini dile getirdiler.

             Anma etkinliğine TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz katıldı.

            Anma etkinliğinde 5 yıldır Adana’da barışın sembolü olarak Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi önünde duran barış anıtına karanfiller bırakıldı. 10 Ekim aileleri barışın sembolü olarak gökyüzüne beyaz güvercinler bıraktı.

              Hüzün ve öfkenin hakim olduğu etkinlikte konuşmacılar katliamın siyasi sorumlularına ve katliama yol veren kamu görevlilerinin sorumluluğuna dikkat çekerek onlar yargılanana kadar adalet mücadelesini sürdüreceklerini ifade ettiler.

“FAİLLERİ GİZLEYENLER BU KATLİAMIN ORTAĞIDIR”

               Basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü Ahmet Aydoğan okudu. Katliamın gerçek faillerinin bulunarak yargılanmadığını hatırlatan Aydoğan, "Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır.

               İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz. Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz" dedi.

 

“İNADINA BARIŞ”

             Dilan Sarıkaya’nın annesi Nesligül Sarıkaya, “Şunu söylüyorum, ‘İnadına barış’, çünkü biz barış için çok büyük bir bedel ödedik. İnadına barış diyorum!" dedi.

           Hacı Mehmet Şah’ın yakını Mehmet Mirza Kökli, “Hacı Mehmet Şah bir suç işlemedi. 70 yaşında orada sadece demokrasi diye haykırıyordu. Onların barış, demokrasi taleplerini dillendirmeye devam edeceğiz” dedi.

          Katliamda yaralanan BTS Adana Şube Başkanı Tonguç Özkan, dünyada iktidarların korku yaratarak iktidarlarını sürdürmeye çalıştığını belirterek şunları söyledi: “Dünyada en korkutucu şey ölüm korkusu ve en kıymetli şey yaşam hakkı.

 Şimdi yaşamlarımızı esir almaya çalışan bu korku ikliminde bunu yan yana durarak aşabiliriz."

ERCÜMENT AKDENİZ: DAVUTOĞLU, NE BİLİYORSAN ÇIK KONUŞ!

           Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, saldırının emek, demokrasi güçlerinin yan yana gelmesinden korkanların yaptığı bir saldırı olduğunu belirterek katliamın arkasındakilerin de yargı önüne çıkması gerektiğini söyledi.

            Katliamı yapanlar için “Öfkeli çocuklar” denildiğini hatırlatan Akdeniz, "'Eğer bir konuşursam sokağa çıkacak yüzleri kalmaz’ diyenler de yargı önüne çıkmalıdır. Ne biliyorsan çık konuş Davutoğlu. Parti kurarak, ittifaklara girerek, demokrasi güçlerine göz kırparak sokaklarda seni de gezdirmeyiz, seni de utandırırız” dedi.

“KATLİAMLARA RAĞMEN YAN YANA SOKAKLARDAYIZ”

           7 Haziran’la 1 Kasım seçimleri arasında gericiliğin tahkim edilmek istendiğini ifade eden Akdeniz, “Kırılarak, vurularak ama yeniden ayağa kalkarak emek, demokrasi ve özgürlük güçleri yan yana yine sokaklardayız.

               Önümüzde kritik bir seçim süreci daha var ama bu katliamlara karşı şerbetlendik. Bunu bir daha denemeyin. Halkın azabı çok kötü olur bunu da bilin. Bu işin siyasi sorumluları yargı önüne çıkana kadar adalet mücadelemiz devam edecek, iki elimiz onların yakasında olacak” dedi.

IZDIRABIMIZI TÜM TOPRAKLARDA HAKİM KILMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”

           TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, gerçek faillerin yaralıların üzerine gaz sıkanlar ve ambulansın gelmesini engelleyenler olduğunu, yıllardır yargılamayı akamete uğratanlar oluğunu belirterek “Her 10 Ekim’de döktüğümüz yapraklarımızın üzerine yaprağını dökecek mabet ağaçlarını dikmemizi engelleyenlerdir o failler.

            Ve biz faillerin görünür olması için, hissettiğimiz birbirimizin ızdırabını tüm bu topraklarda hissedilir kılmak için, emeğimiz, barış, demokrasi, özgürlüğümüz için mücadeleye devam edeceğiz” dedi. 

 “TEK YOL YAN YANA OLMAK”

           HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, katliamın ortaya çıkarılmak istenmemesinin nedeninin katliamı yol veren iktidarın savaş ve kan üzerinden iktidarlarını tahkim etmeleri olduğunu dile getirdi. Çatışmalı sürecin sonlanması gerektiğini ifade eden Peköz, “Bunun tek yolu daha çok dayanışma içerisinde olmak, yan yana olmak” dedi.

“BU ATMOSFERİ YENİDEN YARATMAK İSTEYENLERE KARŞI DAHA FAZLA BİR ARADAYIZ”

           CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar olan süreçte katliamlarla insanların korkutulmaya çalışıldığını belirterek “Seçim sonuçlarına saygı gösterilmediği için bizim bunları yaşadığımızı bizler çok iyi biliyoruz.

           Türkiye’yi tekrar bu atmosfere sürüklemek isteyenler olursa bizler buna karşı öldürmekle bitmiyoruz. Demokrasi isteyenler olarak her zamankinden daha fazla bir aradayız. Biz arkadaşlarımızı da acılarımızı da unutmayacağız.

             Bu acılardan yeni mücadeleler çıkararak çok daha güzel bir Türkiye inşaat edeceğiz. Adalet sağlanana kadar emek, barış adalet mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

 

KAYSERİ "Katiller Halka Hesap Verecek”

 

             10 Ekim Ankara katliamı anması Kayseri Gar’ında Emek Ve Demokrasi güçlerinin katılımıyla gerçekleşti. Katliamın lanetlendiği anmada “10 Ekim'i unutma, unutturma”, “Katiller halka hesap verecek” sloganları atıldı. Anma sonrası alana kurum temsilcileri karanfil bıraktı.

            Basın açıklamasını Kayseri Eğitim Sen Şube Başkanı Sedat Ünsal okudu. Ünsal, “7 Haziran 2015 Seçimleri sonrasında ülkeye egemen hale getirilmeye çalışılan şiddet ve korku iklimine karşı barışı, demokrasiyi ve emeğin haklarını savunmak için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak tüm yurttaşlarımızı 'Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne katılmak üzere Ankara’ya davet etmiştik.

            Yaptığımız çağrıya kulak veren on binlerce yurttaşımız emek, barış ve demokrasi özlemiyle Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkmış ve Ankara Garı önünde buluşmuştu” dedi.

"104 ARKADAŞIMIZ HAYATINI KAYBETTİ"

             O karanlık dönemde herkese umut veren bu coşkulu birlikteliğin saat 10.04'te birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandığını söyleyen Ünsal sözlerine şöyle devam etti:

           “10 Ekim 2015 sabahında bu alanda yüreklerinde sevgi, gözlerinde gülümseme, dillerinde barış türküleri olan on binlerce kişi kardeşçe yan yana bulunuyordu. IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen kanlı saldırı sonucunda 104 arkadaşımız hayatını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız yaralandı ve sakat kaldı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz. Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor.”

"10 EKİM KATLİAMI SİYASİ BİR CİNAYETTİR"

           Geçtiğimiz yıllarda, tutuklu sanıklar yönünden 10 Ekim davasının karara bağlandığını ifade eden Sedat Ünsal, "9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Ayrıca, ana dosyadan tefrik edilen firari sanıkların yargılandığı dosya, Türkiye’de ilk defa insanlığa karşı suç kavramının yargıya konu edilmiş dosyası oldu.

            Bu yönüyle 10 Ekim Katliamı, Türkiye siyasi tarihi ve yargı tarihi bakımından da kamuoyunu ilklerle buluşturan bir konumdadır. Ceza dosyası kapsamında dosyaya katılanlar olarak bizlerin talepleri ile damla damla kazandırılan deliller ile artık hepimiz biliyoruz ki; bugün 6. yılında anmasını yaptığımız, devasa acılara karşılık gelen bu katliam önlenebilirdi.

            İki seçim arasında, 2015 yılının karanlık bir dönemine tekabül eden 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir. Katliamın 6. yılında, bombaların patladığı bu acı dolu meydandan bir kez daha sesleniyoruz: Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz! Yaşasın emek, barış ve demokrasi mücadelemiz!” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

 

MUĞLA "unutmadık, unutturmayacağız"

            Muğla’da KESK, DİSK, TMMOB ve Muğla Tabip Odası, Sınırsızlık Meydanı’nda, 10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitirenleri andı. Açıklamaya Emek Partisi, CHP, HDP, Sol Parti, CHP Muğla Milletvekilleri Süleyman Girgin ve Gürsel Alban da katıldı.

          Kurumlar adına basın açıklamasını Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran okurken, açıklama sonrası katliamda yaşamını yitirenler için alana karanfil bırakıldı.

 

AYDIN İLİ  "kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz"

        Aydın Emek ve Demokrasi Platformu'nun çağrısıyla kent meydanında yapılan anmada platform adına Aydın Tabip Odası Başkanı Adalet Çıbık basın açıklamasını okudu.

             Çıbık, “Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Basın açıklaması sonra katliama tanık olanlar yaşadıkları ve duygularını paylaştı. Açıklamaya TİP Genel Başkanı Erkan Baş da katıldı. (

 

TARSUS | "eli kanlı katiller kaybedecek, biz kazanacağız!"

 

Tarsus Emek ve Demokrasi Güçleri yayımladığı açıklamayla katliamı bir kez daha lanetledi.

           Açıklamada, 10 Ekimʼde barış sloganlarıyla toplanan binlerin içerisine elini kolunu sallayarak giren iki canlı bombanın ard arda gerçekleştirdiği saldırılarda, aralarında Tarsus’tan yola çıkan Metin Peşmen, Leyla Çiçek ve Orhan Işıktaş’ın da olduğu pek çok insanın hayatını kaybettiği belirtildi.

             Geçen yaz hayatını kaybeden Ümit Ender’in de aralarında olduğu yüzlerce kişinin yaralandığı belirtilirken "Polisin yaralılara yardım etmek isteyen arkadaşlarımıza yönelik kullandığı biber gazı yüzünden de yaralı pek çok arkadaşımızı kaybettik. Dönemin başbakanı 'Katliamın ardından oy oranlarımız arttı' açıklamasını yaptı" denildi.

 

"GERÇEK SORUMLULAR YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMADI"

             Açıklamanın devamında katliamın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen etkin bir yargılama yapılmayarak kamu görevlilerinin sorumluluklarının açığa çıkarılmadığı, gerçek sorumluların yargılanmadığı belirtildi ve şöyle denildi:

           "10 Ekim katliamının siyasi sorumluları bugün ekonomik ve siyasi kriz içerisinde kendi iktidarlarını korumak uğruna yine nefret politikaları, savaş politikaları ile ülkeyi karanlığa sürüklemeye çalışıyorlar.

             Pandemide sermayenin çıkarları uğruna emekçileri ölüme süren iktidar, pandemi yasaklarını muhalefeti susturma aracına dönüştürürken Kürtlere, Alevilere, Mültecilere, kadınlara, LGBTİ+'lara yönelik nefreti körükleyerek toplumu kutuplaştırıyor.

            Suruç Katliamı'nın, Ankara Katliamı'nın arkasındaki karanlık odaklar Altındağ’da, Konya’da, İzmir'de, Muğla’da halkların bir arada yaşama umuduna saldırıyor. Katliamda yitirdiklerimizin emek, barış, eşitlik mücadelesi ise işçilerin, gençlerin, kadınların, doğasını savunanların mücadelesinde yaşıyor.

          Katliamın 6. yıl dönümünde bir kez daha tekrar ediyoruz. 10 Ekim Katliamı'nın üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz. Katliamın önünü açanları, yaralıların üstüne gaz sıkanları, 'oylarımız arttı' diye müjde verenleri de kaybettiğimiz 103 barış güvercinini de unutmayacağız. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız.

              Bizden aldıkları her bir cana sözümüz var. Eşitliğin, barışın ve kardeşliğin ülkesini hep birlikte kuracağız. Eninde sonunda ama mutlaka halkların eşitlik ve barış mücadelesi kazanacak. Biz kazanacağız.

            Eli kanlı katiller ve onları besleyip palazlandıran emperyalist güçler kaybedecek. Bu çeteleri bölgemizde barındıran, onlara kol kanat geren yerli işbirlikçiler er ya da geç hesap verecek. Barış güvercinlerine verdiğimiz sözü asla unutmayacağız. Alevi, Sünni, inançlı, inançsız, Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez ve her dilden, her kültürden, her inançtan, her milliyetten Türkiye halkları kol kola barış türkülerini bu meydanlarda söylemeye devam edeceğiz."

 

URFA | "katliama dair yargı kararı çelişkili ve sorunludur"

 

           Urfa Emek ve Demokrasi Güçleri, Ahmet Bahçivan İş Merkezi önünde bir anma gerçekleştirdi. Anmaya CHP, HDP, EMEP, KESK’e bağlı sendiklar ve çok sayıda yurttaş katıldı.

           Burada açıklama yapan SES Şanlıurfa Eş Başkanı Eylem Salar, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın Türkiye tarihinin en büyük katliamı olduğuna vurgu yaparak, “10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir” dedi.

           5 Haziran 2015 Diyarbakır’da ve 20 Temmuz 2015 Suruç’ta gerçekleşen katliamların araştırılmadığını söyleyen Salar, “Gerçek anlamda araştırılsa ve failleri bulunsaydı hiç yaşanmayacaktı. 2021 yılı Temmuz ayında Danıştay tarafından verilen, devletin bu katliamlardan dolayı 'kusursuz' olduğu ve ölenlerin, yaralananların kusurlu ve borçlu çıkarıldığına dair kararı, katliamın 6. yılında vicdanları yaralamaktadır.

              İlk derece mahkemelerde açık ve bariz kamusal kusura işaret edilirken üst mahkeme süreçlerinde devletin sosyal risk sorumluluğundan dahi bahsedilmemesi büyük bir çelişki ve sorundur” dedi.

              Emek Partisi (EMEP) Urfa İl Başkanı Cemalettin Özden ise 10 Ekim Ankara katliamının ülkede barış, demokrasi ve özgürlük isteyenlere karşı yapıldığına dikkat çekerek, “10 Ekim günü 103 canımız, dünyanın en barbar terör örgütü tarafından katledildi.

              Arkadaşlarımızın daha bedenleri yerden kaldırılmadan sağ kalanlara gaz bombası ile müdahale edildi. Aradan geçen yıllara rağmen sorumlular açığa çıkarılmadı, yargılanmadı. Ama biz bu katliamı unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

 

"KATİLLERİ TANIYORUZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!"

10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenler Suruç'ta da anıldı.

 

           Suruç'ta yaşamını yitirenlerin mezarları başında yapılmak istenen anmaya polisin engel olması üzerine mezarlık girişinde bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri, katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ve "Katilleri tanıyoruz, unutturmayacağız" yazılı pankart açtı, karanfiller taşıdı.

           HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü ve HDP yöneticileri, EMEP İl Başkanı Cemalettin Özden ve il yöneticileri, KESK'e bağlı sendikaların üye ve yöneticilerinin katıldığı anmada konuşan Eğitim Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Binici, polisin mezar başında yapılmak istenen anmayı engellemesine tepki gösterdi.

           10 Ekim günü Ankara'da terör örgütü IŞİD tarafından tarihin en kitlesel kayıplarına neden olan katliamın gerçekleştirildiğini söyleyen Binici, o gün katliamda bir çok arkadaşlarını kaybettiklerini ve güvenlik önlemlerinin alınmadığını söyledi.

           Katliamda yaşamını yitirenler anılırken sorumlular yargılanana dek mücadele edileceği ve katliamın unutturulmayacağı vurgulandı.

 

BALIKESİR-EDREMİT | "KARDEŞLERİMİZİN HAYATLARINDAN OY DEVŞİRENLERİ UNUTMAYACAĞIZ"

 

10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenler Edremit Altınoluk'ta yapılan etkinlikle anıldı.

           Edremit Demokrasi Platformu tarafından yapılan etkinlik, emek, barış, demokrasi mücadelesinde yitirilenlerin anısına saygı duruşu ile başladı.

            Açılış konuşmasını yapan İbrahim Gümüştaş, ekonomik kriz ve salgının bütün yükünün işçi sınıfı, emekçiler, emekliler ve yoksulların sırtına bindiğini, gelen zamlarla halkın belinin büküldüğünü, bu kışın zor geçeceğini vurguladı.

Gümüştaş, tek adamdan kurtulmanın yolunun birleşik mücadeleden geçtiğini söyledi.

"KATLİAMLARIN YOLUNU AÇANLARA YARGI DOKUNMADI"

Platform adına basın açıklamasını Gülsüm Doğan ve Turan Cengiz okudu.

            Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Ankara’nın ortasında güpegündüz 104 kişinin hayatını kaybettiği, 500 kişinin yaralandığı saldırının tetikçisi bazı IŞİD’liler ceza alsa da saldırının arkasındaki asıl sorumlular yargılanmadı.

             Katliamdan siyasi çıkar elde edenlerin ortaya çıkarılmasına ilişkin adalet talebi ise mahkemenin soğuk duvarlarına çarptı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiklerimizi saygı ve özlemle anıyoruz.

             Barış için yola düşenlerin bombalanması, iktidarın oylarını kaybettiği o dönem ne ilk ne son oldu. Diyarbakır, Suruç, Ankara’da barışı bombalayanlar, Antep’te bir çiftin en mutlu gününde onlarca çocuğu öldürdü.

               Engellenmeyen her katliamda bir sonrakinin örgütlendiği bu karanlık dönemde, her bombanın ardından korkunç gerçekler ortaya çıktı.

           Yıllardır takip edilen cihatçılar, saldırı yapacakları bilinmesine rağmen durdurulmamış, geçecekleri yollar açılmış ve geldiklerinde ortalıkta hiçbir engelle karşılaşmamışlardı. Her davada sadece bir avuç IŞİD’liye ceza vermekle yetinen yargı, katliamların yolunu açanlara ise dokunmadı.

             Bugün ülkenin yönetim biçimine ilişkin tartışmalarda 'korku iklimi' olarak anılan o kritik dönemde yaşananlar hâlâ aydınlatılmayı bekliyor. Birçok istihbarata rağmen 'bu katliamlar neden engellenmedi, kimler hangi siyasi çıkarları elde etti' gibi soruların yanıtlarının tüm açıklığıyla yanıtlanması oldukça önemli.

             IŞİD’in katliamlarının aydınlatılması önündeki en büyük engel ise siyasi sorumluların yargılama süreçlerinin dışında bırakılması oldu. Tanık bile olmayan siyasiler ve iktidara yakın isimler, Saray’la arası bozulunca yaşananlara dair açıklamada bulundular.

            İktidar çatısı altındayken IŞİD’e ‘öfkeli çocuklar’ diyen Davutoğlu, yıllar sonra 'Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz' demişti.

 

           10 Ekim’den bir gün önce barış çağrısı yapan akademisyenler için 'Oluk oluk kanlarını akıtacağız' tehditleri savuran mafya lideri Sedat Peker ise kokain ticaretinden faili meçhul cinayetlere ve Suriye’ye gönderilen silahlara kadar varan itiraflarına dair daha sonra 'Kanla ilgili söylemiş olduğum olayların hepsi söylendiği dönemde hükümetin lehinedir. Çünkü o zaman korku iklimi oluşturmak lazımdı' açıklaması getirmişti.

             ‘Korku iklimi’ diye tarif edilen sürecin en kritik dönemeci olan 10 Ekim Ankara Katliamı'nın aydınlatılması, demokrasi mücadelesinin anahtarı durumunda. Bu katliam önlenebilirdi. İki seçim arasında, 2015 yılının karanlık bir dönemine tekabül eden 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir.

              Türkiye’nin barış umuduna darbe vuran, insanları sokağa çıkamaz hale getiren 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olayların sorumlusu kimdir? Bizim çocuklarımız neden öldürüldü? Bilinmelidir ki insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır.

              İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz."

 

 

          10 Ekim 2015 tarihinde Ankara tren garı önünde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu gerçekleşen katliam yurdun pek çok noktasında lanetleniyor.

          

ADANA'da gerçekleştirilen 10 Ekim Ankara Katliamı anması

 

               Ankara'da 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu gerçekleşen katliamın 6'ncı yıl dönümünde pek çok kentte katliam bir kez daha lanetleniyor. Yurdun birçok noktasında gerçekleştirilen etkinliklerde saldırıyı gerçekleştirenlerin ve katliamı önlemeyip sorumluluğunu yerine getirmeyerek katliama ortak olan yöneticilerin yargılanması istendi, hayatını kaybedenler anıldı.

 

ADANA "IŞİD'E 'ÖFKELİ ÇOCUKLAR' DİYEN DAVUTOĞLU NE BİLİYORSA ANLATMALI!"

 

            Katliamda hayatını kaybedenler Adana’da Seyhan Belediyesi önünde, 10 Ekim’de hayatını kaybedenler anısına yapılan Barış Anıtı önünde anıldı.

            10 Ekim Barış Derneği, DİSK, KESK, Adana Barosu, Adana Tabip Odası ve TMMOB’nin yanı sıra HDP, EMEP, ESP, SYKP, Sol Parti, Halkevleri, CHP ile 10 Ekim aileleri katliamda hayatını kaybedenleri anıp katliamın gerçek sorumlularının yargılanması ve barış taleplerini dile getirdiler.

             Anma etkinliğine TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz katıldı.

            Anma etkinliğinde 5 yıldır Adana’da barışın sembolü olarak Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi önünde duran barış anıtına karanfiller bırakıldı. 10 Ekim aileleri barışın sembolü olarak gökyüzüne beyaz güvercinler bıraktı.

              Hüzün ve öfkenin hakim olduğu etkinlikte konuşmacılar katliamın siyasi sorumlularına ve katliama yol veren kamu görevlilerinin sorumluluğuna dikkat çekerek onlar yargılanana kadar adalet mücadelesini sürdüreceklerini ifade ettiler.

“FAİLLERİ GİZLEYENLER BU KATLİAMIN ORTAĞIDIR”

               Basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü Ahmet Aydoğan okudu. Katliamın gerçek faillerinin bulunarak yargılanmadığını hatırlatan Aydoğan, "Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır.

               İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz. Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz" dedi.

 

“İNADINA BARIŞ”

             Dilan Sarıkaya’nın annesi Nesligül Sarıkaya, “Şunu söylüyorum, ‘İnadına barış’, çünkü biz barış için çok büyük bir bedel ödedik. İnadına barış diyorum!" dedi.

           Hacı Mehmet Şah’ın yakını Mehmet Mirza Kökli, “Hacı Mehmet Şah bir suç işlemedi. 70 yaşında orada sadece demokrasi diye haykırıyordu. Onların barış, demokrasi taleplerini dillendirmeye devam edeceğiz” dedi.

          Katliamda yaralanan BTS Adana Şube Başkanı Tonguç Özkan, dünyada iktidarların korku yaratarak iktidarlarını sürdürmeye çalıştığını belirterek şunları söyledi: “Dünyada en korkutucu şey ölüm korkusu ve en kıymetli şey yaşam hakkı.

 Şimdi yaşamlarımızı esir almaya çalışan bu korku ikliminde bunu yan yana durarak aşabiliriz."

ERCÜMENT AKDENİZ: DAVUTOĞLU, NE BİLİYORSAN ÇIK KONUŞ!

           Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, saldırının emek, demokrasi güçlerinin yan yana gelmesinden korkanların yaptığı bir saldırı olduğunu belirterek katliamın arkasındakilerin de yargı önüne çıkması gerektiğini söyledi.

            Katliamı yapanlar için “Öfkeli çocuklar” denildiğini hatırlatan Akdeniz, "'Eğer bir konuşursam sokağa çıkacak yüzleri kalmaz’ diyenler de yargı önüne çıkmalıdır. Ne biliyorsan çık konuş Davutoğlu. Parti kurarak, ittifaklara girerek, demokrasi güçlerine göz kırparak sokaklarda seni de gezdirmeyiz, seni de utandırırız” dedi.

“KATLİAMLARA RAĞMEN YAN YANA SOKAKLARDAYIZ”

           7 Haziran’la 1 Kasım seçimleri arasında gericiliğin tahkim edilmek istendiğini ifade eden Akdeniz, “Kırılarak, vurularak ama yeniden ayağa kalkarak emek, demokrasi ve özgürlük güçleri yan yana yine sokaklardayız.

               Önümüzde kritik bir seçim süreci daha var ama bu katliamlara karşı şerbetlendik. Bunu bir daha denemeyin. Halkın azabı çok kötü olur bunu da bilin. Bu işin siyasi sorumluları yargı önüne çıkana kadar adalet mücadelemiz devam edecek, iki elimiz onların yakasında olacak” dedi.

IZDIRABIMIZI TÜM TOPRAKLARDA HAKİM KILMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”

           TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, gerçek faillerin yaralıların üzerine gaz sıkanlar ve ambulansın gelmesini engelleyenler olduğunu, yıllardır yargılamayı akamete uğratanlar oluğunu belirterek “Her 10 Ekim’de döktüğümüz yapraklarımızın üzerine yaprağını dökecek mabet ağaçlarını dikmemizi engelleyenlerdir o failler.

            Ve biz faillerin görünür olması için, hissettiğimiz birbirimizin ızdırabını tüm bu topraklarda hissedilir kılmak için, emeğimiz, barış, demokrasi, özgürlüğümüz için mücadeleye devam edeceğiz” dedi. 

 “TEK YOL YAN YANA OLMAK”

           HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, katliamın ortaya çıkarılmak istenmemesinin nedeninin katliamı yol veren iktidarın savaş ve kan üzerinden iktidarlarını tahkim etmeleri olduğunu dile getirdi. Çatışmalı sürecin sonlanması gerektiğini ifade eden Peköz, “Bunun tek yolu daha çok dayanışma içerisinde olmak, yan yana olmak” dedi.

“BU ATMOSFERİ YENİDEN YARATMAK İSTEYENLERE KARŞI DAHA FAZLA BİR ARADAYIZ”

           CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar olan süreçte katliamlarla insanların korkutulmaya çalışıldığını belirterek “Seçim sonuçlarına saygı gösterilmediği için bizim bunları yaşadığımızı bizler çok iyi biliyoruz.

           Türkiye’yi tekrar bu atmosfere sürüklemek isteyenler olursa bizler buna karşı öldürmekle bitmiyoruz. Demokrasi isteyenler olarak her zamankinden daha fazla bir aradayız. Biz arkadaşlarımızı da acılarımızı da unutmayacağız.

             Bu acılardan yeni mücadeleler çıkararak çok daha güzel bir Türkiye inşaat edeceğiz. Adalet sağlanana kadar emek, barış adalet mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

 

KAYSERİ "Katiller Halka Hesap Verecek”

 

             10 Ekim Ankara katliamı anması Kayseri Gar’ında Emek Ve Demokrasi güçlerinin katılımıyla gerçekleşti. Katliamın lanetlendiği anmada “10 Ekim'i unutma, unutturma”, “Katiller halka hesap verecek” sloganları atıldı. Anma sonrası alana kurum temsilcileri karanfil bıraktı.

            Basın açıklamasını Kayseri Eğitim Sen Şube Başkanı Sedat Ünsal okudu. Ünsal, “7 Haziran 2015 Seçimleri sonrasında ülkeye egemen hale getirilmeye çalışılan şiddet ve korku iklimine karşı barışı, demokrasiyi ve emeğin haklarını savunmak için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak tüm yurttaşlarımızı 'Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne katılmak üzere Ankara’ya davet etmiştik.

            Yaptığımız çağrıya kulak veren on binlerce yurttaşımız emek, barış ve demokrasi özlemiyle Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkmış ve Ankara Garı önünde buluşmuştu” dedi.

"104 ARKADAŞIMIZ HAYATINI KAYBETTİ"

             O karanlık dönemde herkese umut veren bu coşkulu birlikteliğin saat 10.04'te birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandığını söyleyen Ünsal sözlerine şöyle devam etti:

           “10 Ekim 2015 sabahında bu alanda yüreklerinde sevgi, gözlerinde gülümseme, dillerinde barış türküleri olan on binlerce kişi kardeşçe yan yana bulunuyordu. IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen kanlı saldırı sonucunda 104 arkadaşımız hayatını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız yaralandı ve sakat kaldı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz. Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor.”

"10 EKİM KATLİAMI SİYASİ BİR CİNAYETTİR"

           Geçtiğimiz yıllarda, tutuklu sanıklar yönünden 10 Ekim davasının karara bağlandığını ifade eden Sedat Ünsal, "9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Ayrıca, ana dosyadan tefrik edilen firari sanıkların yargılandığı dosya, Türkiye’de ilk defa insanlığa karşı suç kavramının yargıya konu edilmiş dosyası oldu.

            Bu yönüyle 10 Ekim Katliamı, Türkiye siyasi tarihi ve yargı tarihi bakımından da kamuoyunu ilklerle buluşturan bir konumdadır. Ceza dosyası kapsamında dosyaya katılanlar olarak bizlerin talepleri ile damla damla kazandırılan deliller ile artık hepimiz biliyoruz ki; bugün 6. yılında anmasını yaptığımız, devasa acılara karşılık gelen bu katliam önlenebilirdi.

            İki seçim arasında, 2015 yılının karanlık bir dönemine tekabül eden 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir. Katliamın 6. yılında, bombaların patladığı bu acı dolu meydandan bir kez daha sesleniyoruz: Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz! Yaşasın emek, barış ve demokrasi mücadelemiz!” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

 

MUĞLA "unutmadık, unutturmayacağız"

            Muğla’da KESK, DİSK, TMMOB ve Muğla Tabip Odası, Sınırsızlık Meydanı’nda, 10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitirenleri andı. Açıklamaya Emek Partisi, CHP, HDP, Sol Parti, CHP Muğla Milletvekilleri Süleyman Girgin ve Gürsel Alban da katıldı.

          Kurumlar adına basın açıklamasını Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran okurken, açıklama sonrası katliamda yaşamını yitirenler için alana karanfil bırakıldı.

 

AYDIN İLİ  "kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz"

        Aydın Emek ve Demokrasi Platformu'nun çağrısıyla kent meydanında yapılan anmada platform adına Aydın Tabip Odası Başkanı Adalet Çıbık basın açıklamasını okudu.

             Çıbık, “Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Basın açıklaması sonra katliama tanık olanlar yaşadıkları ve duygularını paylaştı. Açıklamaya TİP Genel Başkanı Erkan Baş da katıldı. (

 

TARSUS | "eli kanlı katiller kaybedecek, biz kazanacağız!"

 

Tarsus Emek ve Demokrasi Güçleri yayımladığı açıklamayla katliamı bir kez daha lanetledi.

           Açıklamada, 10 Ekimʼde barış sloganlarıyla toplanan binlerin içerisine elini kolunu sallayarak giren iki canlı bombanın ard arda gerçekleştirdiği saldırılarda, aralarında Tarsus’tan yola çıkan Metin Peşmen, Leyla Çiçek ve Orhan Işıktaş’ın da olduğu pek çok insanın hayatını kaybettiği belirtildi.

             Geçen yaz hayatını kaybeden Ümit Ender’in de aralarında olduğu yüzlerce kişinin yaralandığı belirtilirken "Polisin yaralılara yardım etmek isteyen arkadaşlarımıza yönelik kullandığı biber gazı yüzünden de yaralı pek çok arkadaşımızı kaybettik. Dönemin başbakanı 'Katliamın ardından oy oranlarımız arttı' açıklamasını yaptı" denildi.

 

"GERÇEK SORUMLULAR YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMADI"

             Açıklamanın devamında katliamın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen etkin bir yargılama yapılmayarak kamu görevlilerinin sorumluluklarının açığa çıkarılmadığı, gerçek sorumluların yargılanmadığı belirtildi ve şöyle denildi:

           "10 Ekim katliamının siyasi sorumluları bugün ekonomik ve siyasi kriz içerisinde kendi iktidarlarını korumak uğruna yine nefret politikaları, savaş politikaları ile ülkeyi karanlığa sürüklemeye çalışıyorlar.

             Pandemide sermayenin çıkarları uğruna emekçileri ölüme süren iktidar, pandemi yasaklarını muhalefeti susturma aracına dönüştürürken Kürtlere, Alevilere, Mültecilere, kadınlara, LGBTİ+'lara yönelik nefreti körükleyerek toplumu kutuplaştırıyor.

            Suruç Katliamı'nın, Ankara Katliamı'nın arkasındaki karanlık odaklar Altındağ’da, Konya’da, İzmir'de, Muğla’da halkların bir arada yaşama umuduna saldırıyor. Katliamda yitirdiklerimizin emek, barış, eşitlik mücadelesi ise işçilerin, gençlerin, kadınların, doğasını savunanların mücadelesinde yaşıyor.

          Katliamın 6. yıl dönümünde bir kez daha tekrar ediyoruz. 10 Ekim Katliamı'nın üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz. Katliamın önünü açanları, yaralıların üstüne gaz sıkanları, 'oylarımız arttı' diye müjde verenleri de kaybettiğimiz 103 barış güvercinini de unutmayacağız. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız.

              Bizden aldıkları her bir cana sözümüz var. Eşitliğin, barışın ve kardeşliğin ülkesini hep birlikte kuracağız. Eninde sonunda ama mutlaka halkların eşitlik ve barış mücadelesi kazanacak. Biz kazanacağız.

            Eli kanlı katiller ve onları besleyip palazlandıran emperyalist güçler kaybedecek. Bu çeteleri bölgemizde barındıran, onlara kol kanat geren yerli işbirlikçiler er ya da geç hesap verecek. Barış güvercinlerine verdiğimiz sözü asla unutmayacağız. Alevi, Sünni, inançlı, inançsız, Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez ve her dilden, her kültürden, her inançtan, her milliyetten Türkiye halkları kol kola barış türkülerini bu meydanlarda söylemeye devam edeceğiz."

 

URFA | "katliama dair yargı kararı çelişkili ve sorunludur"

 

           Urfa Emek ve Demokrasi Güçleri, Ahmet Bahçivan İş Merkezi önünde bir anma gerçekleştirdi. Anmaya CHP, HDP, EMEP, KESK’e bağlı sendiklar ve çok sayıda yurttaş katıldı.

           Burada açıklama yapan SES Şanlıurfa Eş Başkanı Eylem Salar, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın Türkiye tarihinin en büyük katliamı olduğuna vurgu yaparak, “10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir” dedi.

           5 Haziran 2015 Diyarbakır’da ve 20 Temmuz 2015 Suruç’ta gerçekleşen katliamların araştırılmadığını söyleyen Salar, “Gerçek anlamda araştırılsa ve failleri bulunsaydı hiç yaşanmayacaktı. 2021 yılı Temmuz ayında Danıştay tarafından verilen, devletin bu katliamlardan dolayı 'kusursuz' olduğu ve ölenlerin, yaralananların kusurlu ve borçlu çıkarıldığına dair kararı, katliamın 6. yılında vicdanları yaralamaktadır.

              İlk derece mahkemelerde açık ve bariz kamusal kusura işaret edilirken üst mahkeme süreçlerinde devletin sosyal risk sorumluluğundan dahi bahsedilmemesi büyük bir çelişki ve sorundur” dedi.

              Emek Partisi (EMEP) Urfa İl Başkanı Cemalettin Özden ise 10 Ekim Ankara katliamının ülkede barış, demokrasi ve özgürlük isteyenlere karşı yapıldığına dikkat çekerek, “10 Ekim günü 103 canımız, dünyanın en barbar terör örgütü tarafından katledildi.

              Arkadaşlarımızın daha bedenleri yerden kaldırılmadan sağ kalanlara gaz bombası ile müdahale edildi. Aradan geçen yıllara rağmen sorumlular açığa çıkarılmadı, yargılanmadı. Ama biz bu katliamı unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

 

"KATİLLERİ TANIYORUZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!"

10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenler Suruç'ta da anıldı.

 

           Suruç'ta yaşamını yitirenlerin mezarları başında yapılmak istenen anmaya polisin engel olması üzerine mezarlık girişinde bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri, katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ve "Katilleri tanıyoruz, unutturmayacağız" yazılı pankart açtı, karanfiller taşıdı.

           HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü ve HDP yöneticileri, EMEP İl Başkanı Cemalettin Özden ve il yöneticileri, KESK'e bağlı sendikaların üye ve yöneticilerinin katıldığı anmada konuşan Eğitim Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Binici, polisin mezar başında yapılmak istenen anmayı engellemesine tepki gösterdi.

           10 Ekim günü Ankara'da terör örgütü IŞİD tarafından tarihin en kitlesel kayıplarına neden olan katliamın gerçekleştirildiğini söyleyen Binici, o gün katliamda bir çok arkadaşlarını kaybettiklerini ve güvenlik önlemlerinin alınmadığını söyledi.

           Katliamda yaşamını yitirenler anılırken sorumlular yargılanana dek mücadele edileceği ve katliamın unutturulmayacağı vurgulandı.

 

BALIKESİR-EDREMİT | "KARDEŞLERİMİZİN HAYATLARINDAN OY DEVŞİRENLERİ UNUTMAYACAĞIZ"

 

10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenler Edremit Altınoluk'ta yapılan etkinlikle anıldı.

           Edremit Demokrasi Platformu tarafından yapılan etkinlik, emek, barış, demokrasi mücadelesinde yitirilenlerin anısına saygı duruşu ile başladı.

            Açılış konuşmasını yapan İbrahim Gümüştaş, ekonomik kriz ve salgının bütün yükünün işçi sınıfı, emekçiler, emekliler ve yoksulların sırtına bindiğini, gelen zamlarla halkın belinin büküldüğünü, bu kışın zor geçeceğini vurguladı.

Gümüştaş, tek adamdan kurtulmanın yolunun birleşik mücadeleden geçtiğini söyledi.

"KATLİAMLARIN YOLUNU AÇANLARA YARGI DOKUNMADI"

Platform adına basın açıklamasını Gülsüm Doğan ve Turan Cengiz okudu.

            Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Ankara’nın ortasında güpegündüz 104 kişinin hayatını kaybettiği, 500 kişinin yaralandığı saldırının tetikçisi bazı IŞİD’liler ceza alsa da saldırının arkasındaki asıl sorumlular yargılanmadı.

             Katliamdan siyasi çıkar elde edenlerin ortaya çıkarılmasına ilişkin adalet talebi ise mahkemenin soğuk duvarlarına çarptı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiklerimizi saygı ve özlemle anıyoruz.

             Barış için yola düşenlerin bombalanması, iktidarın oylarını kaybettiği o dönem ne ilk ne son oldu. Diyarbakır, Suruç, Ankara’da barışı bombalayanlar, Antep’te bir çiftin en mutlu gününde onlarca çocuğu öldürdü.

               Engellenmeyen her katliamda bir sonrakinin örgütlendiği bu karanlık dönemde, her bombanın ardından korkunç gerçekler ortaya çıktı.

           Yıllardır takip edilen cihatçılar, saldırı yapacakları bilinmesine rağmen durdurulmamış, geçecekleri yollar açılmış ve geldiklerinde ortalıkta hiçbir engelle karşılaşmamışlardı. Her davada sadece bir avuç IŞİD’liye ceza vermekle yetinen yargı, katliamların yolunu açanlara ise dokunmadı.

             Bugün ülkenin yönetim biçimine ilişkin tartışmalarda 'korku iklimi' olarak anılan o kritik dönemde yaşananlar hâlâ aydınlatılmayı bekliyor. Birçok istihbarata rağmen 'bu katliamlar neden engellenmedi, kimler hangi siyasi çıkarları elde etti' gibi soruların yanıtlarının tüm açıklığıyla yanıtlanması oldukça önemli.

             IŞİD’in katliamlarının aydınlatılması önündeki en büyük engel ise siyasi sorumluların yargılama süreçlerinin dışında bırakılması oldu. Tanık bile olmayan siyasiler ve iktidara yakın isimler, Saray’la arası bozulunca yaşananlara dair açıklamada bulundular.

            İktidar çatısı altındayken IŞİD’e ‘öfkeli çocuklar’ diyen Davutoğlu, yıllar sonra 'Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz' demişti.

 

           10 Ekim’den bir gün önce barış çağrısı yapan akademisyenler için 'Oluk oluk kanlarını akıtacağız' tehditleri savuran mafya lideri Sedat Peker ise kokain ticaretinden faili meçhul cinayetlere ve Suriye’ye gönderilen silahlara kadar varan itiraflarına dair daha sonra 'Kanla ilgili söylemiş olduğum olayların hepsi söylendiği dönemde hükümetin lehinedir. Çünkü o zaman korku iklimi oluşturmak lazımdı' açıklaması getirmişti.

             ‘Korku iklimi’ diye tarif edilen sürecin en kritik dönemeci olan 10 Ekim Ankara Katliamı'nın aydınlatılması, demokrasi mücadelesinin anahtarı durumunda. Bu katliam önlenebilirdi. İki seçim arasında, 2015 yılının karanlık bir dönemine tekabül eden 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir.

              Türkiye’nin barış umuduna darbe vuran, insanları sokağa çıkamaz hale getiren 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olayların sorumlusu kimdir? Bizim çocuklarımız neden öldürüldü? Bilinmelidir ki insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır.

              İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz."

 

 

          10 Ekim 2015 tarihinde Ankara tren garı önünde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu gerçekleşen katliam yurdun pek çok noktasında lanetleniyor.

          

ADANA'da gerçekleştirilen 10 Ekim Ankara Katliamı anması

 

               Ankara'da 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu gerçekleşen katliamın 6'ncı yıl dönümünde pek çok kentte katliam bir kez daha lanetleniyor. Yurdun birçok noktasında gerçekleştirilen etkinliklerde saldırıyı gerçekleştirenlerin ve katliamı önlemeyip sorumluluğunu yerine getirmeyerek katliama ortak olan yöneticilerin yargılanması istendi, hayatını kaybedenler anıldı.

 

ADANA "IŞİD'E 'ÖFKELİ ÇOCUKLAR' DİYEN DAVUTOĞLU NE BİLİYORSA ANLATMALI!"

 

            Katliamda hayatını kaybedenler Adana’da Seyhan Belediyesi önünde, 10 Ekim’de hayatını kaybedenler anısına yapılan Barış Anıtı önünde anıldı.

            10 Ekim Barış Derneği, DİSK, KESK, Adana Barosu, Adana Tabip Odası ve TMMOB’nin yanı sıra HDP, EMEP, ESP, SYKP, Sol Parti, Halkevleri, CHP ile 10 Ekim aileleri katliamda hayatını kaybedenleri anıp katliamın gerçek sorumlularının yargılanması ve barış taleplerini dile getirdiler.

             Anma etkinliğine TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz katıldı.

            Anma etkinliğinde 5 yıldır Adana’da barışın sembolü olarak Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi önünde duran barış anıtına karanfiller bırakıldı. 10 Ekim aileleri barışın sembolü olarak gökyüzüne beyaz güvercinler bıraktı.

              Hüzün ve öfkenin hakim olduğu etkinlikte konuşmacılar katliamın siyasi sorumlularına ve katliama yol veren kamu görevlilerinin sorumluluğuna dikkat çekerek onlar yargılanana kadar adalet mücadelesini sürdüreceklerini ifade ettiler.

“FAİLLERİ GİZLEYENLER BU KATLİAMIN ORTAĞIDIR”

               Basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü Ahmet Aydoğan okudu. Katliamın gerçek faillerinin bulunarak yargılanmadığını hatırlatan Aydoğan, "Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır.

               İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz. Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz" dedi.

 

“İNADINA BARIŞ”

             Dilan Sarıkaya’nın annesi Nesligül Sarıkaya, “Şunu söylüyorum, ‘İnadına barış’, çünkü biz barış için çok büyük bir bedel ödedik. İnadına barış diyorum!" dedi.

           Hacı Mehmet Şah’ın yakını Mehmet Mirza Kökli, “Hacı Mehmet Şah bir suç işlemedi. 70 yaşında orada sadece demokrasi diye haykırıyordu. Onların barış, demokrasi taleplerini dillendirmeye devam edeceğiz” dedi.

          Katliamda yaralanan BTS Adana Şube Başkanı Tonguç Özkan, dünyada iktidarların korku yaratarak iktidarlarını sürdürmeye çalıştığını belirterek şunları söyledi: “Dünyada en korkutucu şey ölüm korkusu ve en kıymetli şey yaşam hakkı.

 Şimdi yaşamlarımızı esir almaya çalışan bu korku ikliminde bunu yan yana durarak aşabiliriz."

ERCÜMENT AKDENİZ: DAVUTOĞLU, NE BİLİYORSAN ÇIK KONUŞ!

           Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, saldırının emek, demokrasi güçlerinin yan yana gelmesinden korkanların yaptığı bir saldırı olduğunu belirterek katliamın arkasındakilerin de yargı önüne çıkması gerektiğini söyledi.

            Katliamı yapanlar için “Öfkeli çocuklar” denildiğini hatırlatan Akdeniz, "'Eğer bir konuşursam sokağa çıkacak yüzleri kalmaz’ diyenler de yargı önüne çıkmalıdır. Ne biliyorsan çık konuş Davutoğlu. Parti kurarak, ittifaklara girerek, demokrasi güçlerine göz kırparak sokaklarda seni de gezdirmeyiz, seni de utandırırız” dedi.

“KATLİAMLARA RAĞMEN YAN YANA SOKAKLARDAYIZ”

           7 Haziran’la 1 Kasım seçimleri arasında gericiliğin tahkim edilmek istendiğini ifade eden Akdeniz, “Kırılarak, vurularak ama yeniden ayağa kalkarak emek, demokrasi ve özgürlük güçleri yan yana yine sokaklardayız.

               Önümüzde kritik bir seçim süreci daha var ama bu katliamlara karşı şerbetlendik. Bunu bir daha denemeyin. Halkın azabı çok kötü olur bunu da bilin. Bu işin siyasi sorumluları yargı önüne çıkana kadar adalet mücadelemiz devam edecek, iki elimiz onların yakasında olacak” dedi.

IZDIRABIMIZI TÜM TOPRAKLARDA HAKİM KILMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”

           TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, gerçek faillerin yaralıların üzerine gaz sıkanlar ve ambulansın gelmesini engelleyenler olduğunu, yıllardır yargılamayı akamete uğratanlar oluğunu belirterek “Her 10 Ekim’de döktüğümüz yapraklarımızın üzerine yaprağını dökecek mabet ağaçlarını dikmemizi engelleyenlerdir o failler.

            Ve biz faillerin görünür olması için, hissettiğimiz birbirimizin ızdırabını tüm bu topraklarda hissedilir kılmak için, emeğimiz, barış, demokrasi, özgürlüğümüz için mücadeleye devam edeceğiz” dedi. 

 “TEK YOL YAN YANA OLMAK”

           HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, katliamın ortaya çıkarılmak istenmemesinin nedeninin katliamı yol veren iktidarın savaş ve kan üzerinden iktidarlarını tahkim etmeleri olduğunu dile getirdi. Çatışmalı sürecin sonlanması gerektiğini ifade eden Peköz, “Bunun tek yolu daha çok dayanışma içerisinde olmak, yan yana olmak” dedi.

“BU ATMOSFERİ YENİDEN YARATMAK İSTEYENLERE KARŞI DAHA FAZLA BİR ARADAYIZ”

           CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar olan süreçte katliamlarla insanların korkutulmaya çalışıldığını belirterek “Seçim sonuçlarına saygı gösterilmediği için bizim bunları yaşadığımızı bizler çok iyi biliyoruz.

           Türkiye’yi tekrar bu atmosfere sürüklemek isteyenler olursa bizler buna karşı öldürmekle bitmiyoruz. Demokrasi isteyenler olarak her zamankinden daha fazla bir aradayız. Biz arkadaşlarımızı da acılarımızı da unutmayacağız.

             Bu acılardan yeni mücadeleler çıkararak çok daha güzel bir Türkiye inşaat edeceğiz. Adalet sağlanana kadar emek, barış adalet mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

 

KAYSERİ "Katiller Halka Hesap Verecek”

 

             10 Ekim Ankara katliamı anması Kayseri Gar’ında Emek Ve Demokrasi güçlerinin katılımıyla gerçekleşti. Katliamın lanetlendiği anmada “10 Ekim'i unutma, unutturma”, “Katiller halka hesap verecek” sloganları atıldı. Anma sonrası alana kurum temsilcileri karanfil bıraktı.

            Basın açıklamasını Kayseri Eğitim Sen Şube Başkanı Sedat Ünsal okudu. Ünsal, “7 Haziran 2015 Seçimleri sonrasında ülkeye egemen hale getirilmeye çalışılan şiddet ve korku iklimine karşı barışı, demokrasiyi ve emeğin haklarını savunmak için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak tüm yurttaşlarımızı 'Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne katılmak üzere Ankara’ya davet etmiştik.

            Yaptığımız çağrıya kulak veren on binlerce yurttaşımız emek, barış ve demokrasi özlemiyle Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkmış ve Ankara Garı önünde buluşmuştu” dedi.

"104 ARKADAŞIMIZ HAYATINI KAYBETTİ"

             O karanlık dönemde herkese umut veren bu coşkulu birlikteliğin saat 10.04'te birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandığını söyleyen Ünsal sözlerine şöyle devam etti:

           “10 Ekim 2015 sabahında bu alanda yüreklerinde sevgi, gözlerinde gülümseme, dillerinde barış türküleri olan on binlerce kişi kardeşçe yan yana bulunuyordu. IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen kanlı saldırı sonucunda 104 arkadaşımız hayatını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız yaralandı ve sakat kaldı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz. Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor.”

"10 EKİM KATLİAMI SİYASİ BİR CİNAYETTİR"

           Geçtiğimiz yıllarda, tutuklu sanıklar yönünden 10 Ekim davasının karara bağlandığını ifade eden Sedat Ünsal, "9 kişi hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Ayrıca, ana dosyadan tefrik edilen firari sanıkların yargılandığı dosya, Türkiye’de ilk defa insanlığa karşı suç kavramının yargıya konu edilmiş dosyası oldu.

            Bu yönüyle 10 Ekim Katliamı, Türkiye siyasi tarihi ve yargı tarihi bakımından da kamuoyunu ilklerle buluşturan bir konumdadır. Ceza dosyası kapsamında dosyaya katılanlar olarak bizlerin talepleri ile damla damla kazandırılan deliller ile artık hepimiz biliyoruz ki; bugün 6. yılında anmasını yaptığımız, devasa acılara karşılık gelen bu katliam önlenebilirdi.

            İki seçim arasında, 2015 yılının karanlık bir dönemine tekabül eden 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir. Katliamın 6. yılında, bombaların patladığı bu acı dolu meydandan bir kez daha sesleniyoruz: Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz! Yaşasın emek, barış ve demokrasi mücadelemiz!” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

 

MUĞLA "unutmadık, unutturmayacağız"

            Muğla’da KESK, DİSK, TMMOB ve Muğla Tabip Odası, Sınırsızlık Meydanı’nda, 10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitirenleri andı. Açıklamaya Emek Partisi, CHP, HDP, Sol Parti, CHP Muğla Milletvekilleri Süleyman Girgin ve Gürsel Alban da katıldı.

          Kurumlar adına basın açıklamasını Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran okurken, açıklama sonrası katliamda yaşamını yitirenler için alana karanfil bırakıldı.

 

AYDIN İLİ  "kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz"

        Aydın Emek ve Demokrasi Platformu'nun çağrısıyla kent meydanında yapılan anmada platform adına Aydın Tabip Odası Başkanı Adalet Çıbık basın açıklamasını okudu.

             Çıbık, “Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Basın açıklaması sonra katliama tanık olanlar yaşadıkları ve duygularını paylaştı. Açıklamaya TİP Genel Başkanı Erkan Baş da katıldı. (

 

TARSUS | "eli kanlı katiller kaybedecek, biz kazanacağız!"

 

Tarsus Emek ve Demokrasi Güçleri yayımladığı açıklamayla katliamı bir kez daha lanetledi.

           Açıklamada, 10 Ekimʼde barış sloganlarıyla toplanan binlerin içerisine elini kolunu sallayarak giren iki canlı bombanın ard arda gerçekleştirdiği saldırılarda, aralarında Tarsus’tan yola çıkan Metin Peşmen, Leyla Çiçek ve Orhan Işıktaş’ın da olduğu pek çok insanın hayatını kaybettiği belirtildi.

             Geçen yaz hayatını kaybeden Ümit Ender’in de aralarında olduğu yüzlerce kişinin yaralandığı belirtilirken "Polisin yaralılara yardım etmek isteyen arkadaşlarımıza yönelik kullandığı biber gazı yüzünden de yaralı pek çok arkadaşımızı kaybettik. Dönemin başbakanı 'Katliamın ardından oy oranlarımız arttı' açıklamasını yaptı" denildi.

 

"GERÇEK SORUMLULAR YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMADI"

             Açıklamanın devamında katliamın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen etkin bir yargılama yapılmayarak kamu görevlilerinin sorumluluklarının açığa çıkarılmadığı, gerçek sorumluların yargılanmadığı belirtildi ve şöyle denildi:

           "10 Ekim katliamının siyasi sorumluları bugün ekonomik ve siyasi kriz içerisinde kendi iktidarlarını korumak uğruna yine nefret politikaları, savaş politikaları ile ülkeyi karanlığa sürüklemeye çalışıyorlar.

             Pandemide sermayenin çıkarları uğruna emekçileri ölüme süren iktidar, pandemi yasaklarını muhalefeti susturma aracına dönüştürürken Kürtlere, Alevilere, Mültecilere, kadınlara, LGBTİ+'lara yönelik nefreti körükleyerek toplumu kutuplaştırıyor.

            Suruç Katliamı'nın, Ankara Katliamı'nın arkasındaki karanlık odaklar Altındağ’da, Konya’da, İzmir'de, Muğla’da halkların bir arada yaşama umuduna saldırıyor. Katliamda yitirdiklerimizin emek, barış, eşitlik mücadelesi ise işçilerin, gençlerin, kadınların, doğasını savunanların mücadelesinde yaşıyor.

          Katliamın 6. yıl dönümünde bir kez daha tekrar ediyoruz. 10 Ekim Katliamı'nın üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz. Katliamın önünü açanları, yaralıların üstüne gaz sıkanları, 'oylarımız arttı' diye müjde verenleri de kaybettiğimiz 103 barış güvercinini de unutmayacağız. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız.

              Bizden aldıkları her bir cana sözümüz var. Eşitliğin, barışın ve kardeşliğin ülkesini hep birlikte kuracağız. Eninde sonunda ama mutlaka halkların eşitlik ve barış mücadelesi kazanacak. Biz kazanacağız.

            Eli kanlı katiller ve onları besleyip palazlandıran emperyalist güçler kaybedecek. Bu çeteleri bölgemizde barındıran, onlara kol kanat geren yerli işbirlikçiler er ya da geç hesap verecek. Barış güvercinlerine verdiğimiz sözü asla unutmayacağız. Alevi, Sünni, inançlı, inançsız, Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez ve her dilden, her kültürden, her inançtan, her milliyetten Türkiye halkları kol kola barış türkülerini bu meydanlarda söylemeye devam edeceğiz."

 

URFA | "katliama dair yargı kararı çelişkili ve sorunludur"

 

           Urfa Emek ve Demokrasi Güçleri, Ahmet Bahçivan İş Merkezi önünde bir anma gerçekleştirdi. Anmaya CHP, HDP, EMEP, KESK’e bağlı sendiklar ve çok sayıda yurttaş katıldı.

           Burada açıklama yapan SES Şanlıurfa Eş Başkanı Eylem Salar, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın Türkiye tarihinin en büyük katliamı olduğuna vurgu yaparak, “10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir” dedi.

           5 Haziran 2015 Diyarbakır’da ve 20 Temmuz 2015 Suruç’ta gerçekleşen katliamların araştırılmadığını söyleyen Salar, “Gerçek anlamda araştırılsa ve failleri bulunsaydı hiç yaşanmayacaktı. 2021 yılı Temmuz ayında Danıştay tarafından verilen, devletin bu katliamlardan dolayı 'kusursuz' olduğu ve ölenlerin, yaralananların kusurlu ve borçlu çıkarıldığına dair kararı, katliamın 6. yılında vicdanları yaralamaktadır.

              İlk derece mahkemelerde açık ve bariz kamusal kusura işaret edilirken üst mahkeme süreçlerinde devletin sosyal risk sorumluluğundan dahi bahsedilmemesi büyük bir çelişki ve sorundur” dedi.

              Emek Partisi (EMEP) Urfa İl Başkanı Cemalettin Özden ise 10 Ekim Ankara katliamının ülkede barış, demokrasi ve özgürlük isteyenlere karşı yapıldığına dikkat çekerek, “10 Ekim günü 103 canımız, dünyanın en barbar terör örgütü tarafından katledildi.

              Arkadaşlarımızın daha bedenleri yerden kaldırılmadan sağ kalanlara gaz bombası ile müdahale edildi. Aradan geçen yıllara rağmen sorumlular açığa çıkarılmadı, yargılanmadı. Ama biz bu katliamı unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

 

"KATİLLERİ TANIYORUZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!"

10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenler Suruç'ta da anıldı.

 

           Suruç'ta yaşamını yitirenlerin mezarları başında yapılmak istenen anmaya polisin engel olması üzerine mezarlık girişinde bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri, katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ve "Katilleri tanıyoruz, unutturmayacağız" yazılı pankart açtı, karanfiller taşıdı.

           HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü ve HDP yöneticileri, EMEP İl Başkanı Cemalettin Özden ve il yöneticileri, KESK'e bağlı sendikaların üye ve yöneticilerinin katıldığı anmada konuşan Eğitim Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Binici, polisin mezar başında yapılmak istenen anmayı engellemesine tepki gösterdi.

           10 Ekim günü Ankara'da terör örgütü IŞİD tarafından tarihin en kitlesel kayıplarına neden olan katliamın gerçekleştirildiğini söyleyen Binici, o gün katliamda bir çok arkadaşlarını kaybettiklerini ve güvenlik önlemlerinin alınmadığını söyledi.

           Katliamda yaşamını yitirenler anılırken sorumlular yargılanana dek mücadele edileceği ve katliamın unutturulmayacağı vurgulandı.

 

BALIKESİR-EDREMİT | "KARDEŞLERİMİZİN HAYATLARINDAN OY DEVŞİRENLERİ UNUTMAYACAĞIZ"

 

10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenler Edremit Altınoluk'ta yapılan etkinlikle anıldı.

           Edremit Demokrasi Platformu tarafından yapılan etkinlik, emek, barış, demokrasi mücadelesinde yitirilenlerin anısına saygı duruşu ile başladı.

            Açılış konuşmasını yapan İbrahim Gümüştaş, ekonomik kriz ve salgının bütün yükünün işçi sınıfı, emekçiler, emekliler ve yoksulların sırtına bindiğini, gelen zamlarla halkın belinin büküldüğünü, bu kışın zor geçeceğini vurguladı.

Gümüştaş, tek adamdan kurtulmanın yolunun birleşik mücadeleden geçtiğini söyledi.

"KATLİAMLARIN YOLUNU AÇANLARA YARGI DOKUNMADI"

Platform adına basın açıklamasını Gülsüm Doğan ve Turan Cengiz okudu.

            Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Ankara’nın ortasında güpegündüz 104 kişinin hayatını kaybettiği, 500 kişinin yaralandığı saldırının tetikçisi bazı IŞİD’liler ceza alsa da saldırının arkasındaki asıl sorumlular yargılanmadı.

             Katliamdan siyasi çıkar elde edenlerin ortaya çıkarılmasına ilişkin adalet talebi ise mahkemenin soğuk duvarlarına çarptı. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiklerimizi saygı ve özlemle anıyoruz.

             Barış için yola düşenlerin bombalanması, iktidarın oylarını kaybettiği o dönem ne ilk ne son oldu. Diyarbakır, Suruç, Ankara’da barışı bombalayanlar, Antep’te bir çiftin en mutlu gününde onlarca çocuğu öldürdü.

               Engellenmeyen her katliamda bir sonrakinin örgütlendiği bu karanlık dönemde, her bombanın ardından korkunç gerçekler ortaya çıktı.

           Yıllardır takip edilen cihatçılar, saldırı yapacakları bilinmesine rağmen durdurulmamış, geçecekleri yollar açılmış ve geldiklerinde ortalıkta hiçbir engelle karşılaşmamışlardı. Her davada sadece bir avuç IŞİD’liye ceza vermekle yetinen yargı, katliamların yolunu açanlara ise dokunmadı.

             Bugün ülkenin yönetim biçimine ilişkin tartışmalarda 'korku iklimi' olarak anılan o kritik dönemde yaşananlar hâlâ aydınlatılmayı bekliyor. Birçok istihbarata rağmen 'bu katliamlar neden engellenmedi, kimler hangi siyasi çıkarları elde etti' gibi soruların yanıtlarının tüm açıklığıyla yanıtlanması oldukça önemli.

             IŞİD’in katliamlarının aydınlatılması önündeki en büyük engel ise siyasi sorumluların yargılama süreçlerinin dışında bırakılması oldu. Tanık bile olmayan siyasiler ve iktidara yakın isimler, Saray’la arası bozulunca yaşananlara dair açıklamada bulundular.

            İktidar çatısı altındayken IŞİD’e ‘öfkeli çocuklar’ diyen Davutoğlu, yıllar sonra 'Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz' demişti.

 

           10 Ekim’den bir gün önce barış çağrısı yapan akademisyenler için 'Oluk oluk kanlarını akıtacağız' tehditleri savuran mafya lideri Sedat Peker ise kokain ticaretinden faili meçhul cinayetlere ve Suriye’ye gönderilen silahlara kadar varan itiraflarına dair daha sonra 'Kanla ilgili söylemiş olduğum olayların hepsi söylendiği dönemde hükümetin lehinedir. Çünkü o zaman korku iklimi oluşturmak lazımdı' açıklaması getirmişti.

             ‘Korku iklimi’ diye tarif edilen sürecin en kritik dönemeci olan 10 Ekim Ankara Katliamı'nın aydınlatılması, demokrasi mücadelesinin anahtarı durumunda. Bu katliam önlenebilirdi. İki seçim arasında, 2015 yılının karanlık bir dönemine tekabül eden 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi bir cinayettir.

              Türkiye’nin barış umuduna darbe vuran, insanları sokağa çıkamaz hale getiren 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olayların sorumlusu kimdir? Bizim çocuklarımız neden öldürüldü? Bilinmelidir ki insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır.

              İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz."

 

 

          10 Ekim 2015 tarihinde Ankara tren garı önünde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu gerçekleşen katliam yurdun pek çok noktasında lanetleniyor.

 

 

          10 Ekim 2015 tarihinde Ankara tren garı önünde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu gerçekleşen katliam yurdun pek çok noktasında lanetleniyor.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner6

banner5