Dünyanın üçte ikisi, vücudumuzun ise yüzde 65´i sudan oluşuyor. İnsanların ve yaşayan tüm canlıların sağlıklı olmaları suya bağlı. Yetersiz su tüketimi ise tüm canlılar için denge bozukluklarına ve hayati tehlikeye yol açıyor. 1993 yılından bu yana su tüketimine, su kaynaklarına, temiz kaynakların korunması ve çoğaltılmasına dikkat çekmek üzere her yıl 22 Mart Dünya Su Günü olarak ele alınıyor.
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, "Sürekli olarak vurguladığımız sağlık için yeterli su tüketimi konusu, uygulama açısından eksiklikler olsa da bilinç düzeyi anlamında gözle görülür bir ilerleme kaydetti. Geçtiğimiz aylarda sonuçlarını kamuoyu ile paylaştığımız ve vakfımız tarafından yapılan su tüketimi araştırmasına göre, `günlük ne kadar su tüketilmesi gerektiğini biliyor musunuz?´ sorusuna yüzde 70 oranında evet yanıtı verildi. Bu, bilinç düzeyi açısında toplum olarak ilerleme kaydettiğimizin bir göstergesidir" dedi.
Yetersiz su tüketiminin özellikle ileri yaşlardaki kimseler için tehlikeli olduğuna ve sürecin bilişsel yetilerde bozulmaya kadar uzanabildiğine dikkat çeken Erk, "Böbrekler vücudumuzda su ve elektrolit dengesini sağlayan, kan basıncını düzenleyen ve çeşitli hormonları salgılayan organlardır. Su, böbreklerin çalışması için çok önemlidir. Yeterli miktarda su tüketmemek orta ve uzun vadede, idrar yolu enfeksiyonlarına, böbrek taşı oluşumuna, böbrek, kalp ve sindirim sistemi hastalıklarının tetiklenmesine neden olur. Vücutta oluşan atıkların idrar yoluyla uzaklaştırılması için yeterli miktarda su tüketimi sağlanmalıdır. Su tüketim miktarları, sağlıklı yetişkin bir kadında günde ortalama 2, erkekte ise 2,5 litre olmalıdır" dedi.
Erk, "Sağlığımız adına ulaştığımız bilinç düzeyi umuyorum ki önümüzdeki yıllarda alışkanlıklarımız açısından da olumlu noktalarda olacak. Fakat tüm dünyanın üzerinde durması gereken, bireysel, toplumsal ve küresel anlamda harekete geçilmesi elzem olan esas konu insan tüketimine uygun olan tatlı su kaynaklarımızın azalıyor olması. Araştırmalar, tatlı suyun yüzde 70´inin tarımda kullanıldığını gösteriyor. Artan nüfusu beslemek için ise gıda üretimi 2035 yılına kadar yüzde 69 oranında artış gösterecek. Ayrıca elektrik enerjisi üretiminde ve soğutucu olarak da tatlı su kullanılıyor ve bu enerjinin de yüzde 20 oranında artması bekleniyor. Su, sadece içtiğimiz sudan ibaret değildir bu sebeple her alanda tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli ve geleceğimizi susuz bırakmamalıyız" dedi.
22 Mart 2021 19:52